Dursun Girgin

Dursun GİRGİN

Dostlarım merhaba …

Bu millete öncelikle teşekkür etmemiz gerekir. En çok da, yıllardır uyuyanlar ... Maşallah maşallah nihayet gördüler ki, mesele onların bildiği gibi değilmiş ve bugün itiraf eder gibi yapılan açıklamalar inanın beni ikna etmiyor.

Mesela Sayın Arınç, “Şunu herkesin bilmesi gerekir, bunu ben darbe gecesi öğrenmekle beraber ‘Ne kadar da ahmak bir insanmışsın, herkes söylüyordu, herkes bunu söylüyordu, sen itiraz ediyordun diyebilir’ dedi.

Bence bu itiraf yeterli bir itiraf değil. Yine de kendi ağızlarından böyle sözleri duymak dahi çok güzel.

Aslolan ne biliyor musunuz dostlarım; şu TC’leri dahi devlet dairelerinden indirten valiler kaymakamlar acaba halâ işbaşında mı?

Evet Sayın Diyanet İşleri Başkanım, dualarında Atatürk’ün ismini anmamaya özen gösteren müftüler, hocalar halâ işbaşında mı?

Artık ya tamamen bu millet uyanır da Atatürk’ün bütün emirlerini baş tacı eder ya da bir dahaki seferde belki de bu kadar da ucuz kurtulamayız.

Sahi, şu itirafları duyunca aklıma ilk olarak, Musa Peygamber ile amansız mücadele eden firavun geliverdi.

Biliyorsunuz Musa Peygamber Kızıldeniz’den geçerken bir yerde firavunun askerleri tarafından iyice sıkışır ve yüce Rabbimizden “ne olur Rabbim beni ve bana iman eden şu kavmimi firavunun şerrinden koru” diye dua ederken bir anda Kızıldeniz’in suları orta yerinden ikiye ayrılır ve Musa Peygambere yol verir. Bu durumu gören firavunun kavmi de aynı yolu kullanır ama nafile tam Musa Peygamberin kavmi denizi geçer geçmez deniz kapanıverir ve firavun oracıkta yüzükoyun kapanır vaziyette bir nevi de Allahtan yardım istercesine yalvarır ama nafile, layık olduğu yeri boylar gider.

İşte bugün de birçok sözde Müslümanlara yıllardır söylüyoruz. Adamlar Nuh dediler ama bir türlü Peygamber dedirtemedik. Ve bugün içimizde daha halâ öyle tipler var ki iktidarın masumiyetine inanıyorlar. Yahu el insaf demek gerekir. Tam manasıyla ayıkmamız için illa da başımıza taş mı düşmesi gerekir.

Evet sevgili dostlarım; eğer bugün ortada bir kahraman varsa ki var, o da bu yüce milletin ta kendisidir. Bu millet ki Peygamber duası aldı. Şöyle ki; “Allahım ne olur bu güzel milletimi bir daha İstiklal Marşı yazmak zorunda bırakma” diye Mehmet Akif gibi güzel bir insanın duasını aldı. 1999 başlarında gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir komutanla canları pahasına “Ya istiklal ya ölüm” diyen aziz şehitlerimizin, Ulubatlı Hasanların, Kara Fatmaların, Sütçü İmamların torunları da atalarının Gençliğe Hitabesini hatırlamış olmalılar ki hamdolsun bugün Türkiye, yüce Türk Milleti, bir kahramanlık destanı yazdı. Tıpkı Çanakkale’deki gibi omuz omuza.

Evet Sayın AKP’liler, yıllardır bu milleti hep ayırdılar ama millete helal olsun ki Kürdüyle, Lazıyla, Laiki, Alevisi, Sünnisi herkes 15 Temmuzda meydanlardaydı.

Bu başarı kayıtsız şartsız milletindir.

Tıpkı Atatürk’ün dediği gibi ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözü nihayet gerçek oldu.

Ne mutlu yıllardır gerçekleri görebilenlere.

Selam olsun vatanı için, özgürlükler için kanını canını feda eden aziz şehitlerimize. Yazıklar olsun, yıllardır bu milleti din diyanet adına uyutanlara.

Ey benim güzel ülkemin güzel insanları, artık uyanın, gerçekler apaçık ortada.

Bu duygularla son söz olarak diyorum ki; “hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal.” Hoşça kalın, dostça kalın …