• 02 September 2019, Monday 9:37
DursunGirgin

Dursun Girgin

KÜLTÜR VE DOĞA

Dostlarım merhaba. Öncelikle 19 Ağustos 2019 günü Milas’ımızda meydana gelen yangından zarar gören ormanlarımız ve zeytinlik alanlarından zarar gören tüm hemşerilerime geçmiş olsun . Umarım bu tür çirkinlikler son olur. Kültür ve doğa ikisinin de önemi o kadar çok ki, sormayın.

Değerli Dostlarım, bir önceki köşe yazımda bahis ettiğim Narhisarı mahallemizde işte şu yazımdaki başlığın özellikleri var. Yani, kültür ve doğa. Bu köy ve yakın komşu köyleri birçok güzellikleri bağrında yaşatan mükemmel yayla köyleri. Umarım bu güzellikler ilelebet böyle kalır. Anlatmaya çalıştığım konu şu: Malum Çomakdağ’da yıllardır animasyon (canlandırma) düğünü adı altında şenlikler yapılır. Belli başlı bazı oyuncuların haricinde, bu köyde ben hiç şöyle coşuverip de zeybek oynayan ne bir erkek ne de bir kadın gördüm. Fakat Narhisarı köyümüzdeki bu heyecan,bu güzellik beni coşturdu da coşturdu. Yani, tam bir Anadolu kültürünü bu köyde gördüm. Başta gencecik kızlarımızın o “yanar söner” diye tabir edilen entarileri… Yani tam bir kültür köyü Narhisarı. Evet, Çomakdağ köyümüzün kültürü, İkiztaş, Ketendere gibi birkaç köyde kendine özgü bir giyim kuşam kültürü var; fakat, Narhisarı köyünün genel kültürü bence tam bir Milas kültürü… Yani, aslında Çomakdağ kültürünün de Narhisarı, Kandak, Şenköy gibi tüm köylerimiz için söylenebilecek tek söz; şu Milas’ımız Kültür Turizmi konusunda çok zengin birikimleri olan bir ilçemiz. Bana göre, Kültür Turizmi başta olmak üzere bu yörenin kültürel kimliğinin derhal bir envanterinin çıkarılması gerekir. Bu bağlamda; mesela Çomakdağ, Kızılağaç, İkiztaş, Kapıkırı, Bafa, Kayabaşı köyümüz gibi birçok güzel yerleşim alanlarımızda çeşitli etkinlikler düzenlenebilir. Meselâ Dibekdere’de davul zurna şenliği, Çomakdağ’da animasyon düğünü, İkiztaş, Narhisarı, Bafa, Kapıkırı gibi köylerimizde de köy düğünü şeklinde çeşitli etkinlikler düzenlenmeli. Bu etkinliklerimizde de elde edilen zeybek oyunu figürleri kayıt altına alınarak, okullarımızın ve de kültür derneklerimizin ihtiyaç duydukları folklorik figürler tasdik edilerek, bu yörenin bir nevi kültür envanterinin çıkarılmasına çalışılmalıdır.

Dostlarım, sadece bu tür programlar sınırlı köylerle kalmamalıdır ki; bu şekilde kültür değerlerimizle birlikte en azından doğamıza da sahip çıkmış ve de güzelleştirmiş oluruz. Gelelim işin maddi boyutuna… Değerli  Dostlarım, bu yörenin balını, kaymağını yiyen binlerce kurum ve kuruluş var. Atıyorum; Kılıç gibi çevremizdeki balık üretim çiftlikleri, süpermarket sahipleri, artık “Hep bana Rab bana” değil de; “Bir bana bir sana” demeliler. Ve taşın altına herkes elini koymalıdır. Böyle deyip, gelecek köşe yazımda yine kültürden dem vuracağım. Hoşça kalın, dostça kalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık