• 11 February 2020, Tuesday 8:21
DursunGirgin

Dursun Girgin

ÖLÜM HAK MİRAS HELAL DER ATALARIMIZ

Dostlarım merhaba…
Bir kültür ağacı daha devrilip gitti. 03.02.2020 günü vefat eden ve 04.02.2020 günü KüçükDibekdere aile mezarlığında toprağa verdiğimiz değerli üstadımız Zurnacı Koca Çıbığ’a Allah’tan rahmet, geride kalan başta ailesi ve sevenleri ile Milas ve Muğla yöresi tüm müzisyen camiasına da başsağlığı dilerim. 
“Ölüm hak, miras helaldir” sözü sanki 250-300 senedir devam edegelen Dibekdere’deki davul-zurna, kültür usta çırak ilişkisi sayesinde 6-7 kuşaktır aktarıla aktarıla bizlere kadar ulaştı. Esas adı Mehmet Çubuk olan Hasan oğlu 1939 doğumlu Mehmet Ustamız ile birçok yörelere beraber iki takım halinde çok işlere gittik. Rahmetli, kültürel bilgilerini paylaşmayı çok seven bir üstaddı. Öyle ki bazen ben zurna çalarken benim kamışlarımı kontrol eder. Eğer kamışları sevmezse hemen değiştirir, ‘al bakalım’ derdi. Yani Çıbık Amca’ya ben hep bir abi, bir kardeş gözüyle baktım. Hatta birçok zaman benim oğlanlara dahi zurna kamışı verip, onlara tavsiylerde bulunurdu. Demem şu dostlar, ben acizane birçok ustalarla iki takım halinde düğünlere gittim. Bunlardan rahmetli Küçük Mustafa, Küçük Hasan, Ali Boncuk, Beşli Ali güsünün Ali lakabıyla çağrılan Ali Usta, rahmetli kayın pederim Fiyakalı Hasan, rahmetli babacığım (Veli) Usta. Kara Veli ve Altılı lakaplarıyla çağrılırdı. Yani birçok üstadlarımızla iki takım halinde düğünler yaptım. Ancal Çıbık Usta’dan gördüğüm ilgiyi, yakınlığı inanın kendi babamdan dahi görmemişimdir. Değerli Üstadımdan birçok feyizler aldım. Onların da en başında geleni kültürel bilgilerimizi paylaştıkça güzelliklerin devam edeceğine olan inancımdır. 
Evet dostlar bizler Küçük Dibeklidereli zurnacılar ve davılcuları olarak, ‘ölüm hak, miras helaldir’ sözünü en güzel yaşayan ve de yaşatılmasına devam ede gelen en güzel örneğini bizler gösteriyoruz.  Yani düşünebiliyor musunuz? Bugün Muğla il sınırları içinde şu anda düğün ve derneklerimizde çalına gelen onlarca zeybek oyun havalarını hepimiz birbirimizden öğrenerek, bir nevi usta-çırak ilişkisinin en güzel örneklerini vererek bu günlere geldik. Bu gün de şahsen ben Dibekdere’nin birçok eski zurnacılarıyla çeşitli yörelerde çalışmış bir zurna üstadı olarak, hiç bir zaman işte şu zeybek benim eserimdir, şu zeybeği ben çıkardım dememişimdir. Bundan da en büyük pay sahibi şahsen ben olmama ragmen dünyadan ahirete göç eğlemiş olan üstadlarımıza her ne kadar onlar şu an aramızda olmasa da, onların ruhlarını incitmeme adına,  böyle basit kabadayılıklara hiç bir zaman tenezzül etmem. 
Yani değerli dostlarım bugün Milas yöresinde onlarca zeybek türü hala düğün ve derneklerimizde icra ediliyorsa elbette karınca kaderinde bu kültürün yaşamasında yaşatılmasında tüm üstadlarımızın emeği ve de katkıları vardır. Hepsine de minnattarım. Ve el cümle, minaret ne kadar yüksek olursa olsun, her imam bildiğini okur. Işte bizleri biz yapan da bu kültürün olmazsa olmazlarından biri alçak gönüllü olmaktır. İşte  rahmetli Çıbık Ustam’da bu alçak gönüllülüğü ben gördüm. Neyse ki bir avuç toprağımız rahmetliye nasip oldu. Umarım Yüce        Rabbim de varsa ufak tefek kusurlarını bağışlar. Bu duygu ve düşüncelerimle  ölenlere rahmet, kalanlara da sabır diliyerek, diyorum ki aman kalkmış göç eylemiş Avşar elleri, ölen ölür kalan sağlar bizimdir. 
Evet dostlar, ölüm hak miras helaldir. Çıbık Ustaların, hatta bir gün gelecek Muhtar Dursunların mirası, yani bu kültür, yaşamaya ve yaşatılmaya devam edecektir. Ne mutlu ki gerisinde güzel intibalar bırakabilen dostlarıma. 
Haydi dostlarım hepimizin başı sağolsun. Hoşça kalın, dostça kalın. 
 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık