• 03 October 2025, Friday 13:22
DursunGirgin

Dursun Girgin

ZEYTİN AĞACININ KIYMETİNİ BİLMEYENLERE YAZIK

Dostlarım merhaba.

Zeytin ağacının değerini bilmeyen zavallılara öncelikle şunu hatırlatırım.

Zeytin ağacının olduğu yerde bolluk, bereket olur. Ülkemde zeytin ağaçları bir zamanlar delice dediğimiz ormanda kendiliğinden yetişirdi. O mübarek ağaçtan elde edilen zeytinyağı şifadır, berekettir.

İşte bunu bilen birçok AB ülkesi geçmiş yıllarda Türkiye’den kömür almak isterler. Özellikle de delice zeytinin kömürü olsun diye şart koşarlar. İşte hiçbir zaman bu ülkenin üzerinde oynanan oyunların farkında olmayan zamanın iktidarları, yıllarca gemiler dolusu delice zeytinlerini kesip kömür halinde sözde Avrupa’ya ihraç yaptığını sandılar. Böylecene zeytinyağ piyasasında geri düşmüşüzdür.

Bugün de zeytin ağaçlarını söküp onun olduğu yerlerde kömür madeni arıyorlar. Ve yıllardır o zeytinleri yetiştiren aileler de var güçleriyle mevcut siyasi iktidarın yanlışlarına karşı gelmeye çalışırken, ömrü boyunca bir tek ağaç dahi dikip de gölgesinde oturmayan açgözlü 40 haramiler tarafından ağaçlar sökülüp başka yerlere taşınıyorlar.

Bir gün bir hacıyla sohbet ederken, Mekke Medine’de Türkiye’den götürdüğü zeytinlerini yerken bir Arap ile yaptığı sohbeti aktardı. Arap, ülkemizden giden hacı adayına zeytinleri gördükten sonra derki “bu cennet nimetidir. Nereden buldun bunu. Sizin ülkeniz çok zengin galiba”. Türk hacı adayımız da Arap’a “ne gezer hacim, siz daha zenginsiniz. Baksanıza sizde petrol var” deyince, Arap hacı da “eğer siz böylesine güzel cennet nimetlerine sahip olduğunuz halde yokluk kıtlık çekiyorsanız, ya bu nimetin değerini bilmiyorsunuz, ya da bu nimete nankörlük yapıyorsunuz” demiş.

40 haramiler ne yazık ki o güzelim Cennet nimetlerini hovardaca kullanıyorlar. İşte yıllar önce delice ağaçlarını kestirerek kömür halinde gemiler dolusu Avrupa’ya ihraç eden zihniyetle bugünkü zihniyet aynıdır.

Değerli dostlarım “Muğla” denince akla “dağlarından bal ovalarından da yağ akar” sözleri gelirdi. Artık hayallerde kaldı. Ne yazık ki bugün güzel Muğlamızın 50-60 köyü maden ruhsatı alan 40 haramiler tarafından abluka altına alınmış ve başta zeytin ağaçlarımız olmak üzere ormanlarımız talan edilmeye başlanmıştır.

Kaz dağlarına gidip de görenler var mı bilmiyorum. Talan bunlarda, yalan bunlarda… Ülkemizde ne mal ne de can güvenimiz kalmadı. Çok yazık, rahmetli babacığım derdi ki “oğlum sakın ha yaş kesme; yaş kesmek baş kesmek gibidir.” Ormanlarımıza, zeytin ağaçlarımıza zarar verilmesini asla istemezdi. Oysa şimdi yaş kesenler ödüllendiriliyorlar.

Değerli dostlarım bu millet bütün bu tabloları unutur mu bilemem. Ama bildiğim ve de gördüğüm gerçekler artık canla başla doğamızı toprağımız ve zeytin ağaçlarımızı koruyarak gelecek kuşaklarımıza güzel bir Türkiye bırakabilmektir. Haydi dostlarım hoşça kalın dostça kalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık