Dursun Girgin

Dostlarım, merhaba. Öncelikle yerel basının önemini bir önceki köşe yazımda kısa da olsa birazcık anlatmıştım. Aslında bugün, yerel basının öneminin yanı sıra, yıllardır devam edegelen, ülkemizde ve dünyada tek olan, Muğla’da yıllardır süren Zurna-Zen Festivali’nin ilk gününün Milas’ta yapılacak olması bence bir rastlantı değil. Milas’ımızın bir zurna şehri olması, bence halk edilmiş bir gerçektir.

Şöyle ki, yıllar önce Muğla’mızın birçok kültür şenliklerinde yer alan Milas’ımızın davul-zurna ekipleri, daha sonraki yıllarda Muğla’mızı her yerde temsil eder hale gelmiştir. Mesela Ankara’da, İstanbul’da devam eden Muğla ilimizin tanıtımlarında, yöremizin davul-zurna kültürü zeybek oyunlarıyla hep güzel Muğla’mızı temsil etmiştir.

Yanı sıra, sırf davul ve zurnadan oluşan 6 davul, 6 zurna ile yaptığımız kültür şenliklerinin baş çalgısı haline gelen güzel Milas’ımızın güzel insanları, yaptıkları müzikli eğlencelerde davul-zurna kültürünü artık sıradan bir çalgı değil, her yerde zevkle dinlenen bir çalgı haline getirmiştir. Taaa Erman Şahin’in belediye başkanlığından Orhan Çakır’a, oradan da Osman Gürün’ün belediye başkanlığına uzanan dönemde, önceleri zurna yarışması adı altında bazı girişimler, Milas Yöresi Davul ve Zurnalar Derneği’nin itirazları sonucu birçok plan ve proje sunulmuştur.

Ancak sonunda, dünyada ve Türkiye’de bir ilk olarak Zurna-Zen Festivali, 13-14 seneden beri herkesin zevkle seyrettiği bir zurna şenliğine dönüşmüş ve bugün ilk olarak Milas’ta yapılıyor olmasına çok mutlu oldum. İşte Muhtar Dursun’un, yıllardır Milas Önder Gazetesi’nde yayınlanan kültür köşe yazılarından esinlenerek yapılan Zurna-Zen şenliklerini, bence kim gündeme getirdiğinden değil de böylesine güzel bir projeyi yıllardır zevkle sürdüren tüm siyasetçilerimize teşekkür etmek istiyorum.

Sonuçta bu başarılı bir projenin asıl aracısı olan yerel basındır. İşte bunu söylemek istiyorum. Ben, bir kültür dostu olarak, taa Erman Şahin’den bu yana gelip geçmiş tüm Muğla ve Milas belediye başkanlarına canı gönülden teşekkür ediyorum.

Artık bu kültürün “sen-ben” davası olmasından ziyade, Türkiye ve dünyada tek olmasının yanı sıra, güzel Milas’ımızın 7’den 70’e hepsi de zurnacı ve davulcu olan güzel bir köyüne gereken ilginin gösterilerek, bu köyün geçmişi, bugünü ve yarını için şimdiden gerekli ilgi ve alakaların, özellikle siyasi katkılarla yapılacak olan güzel bir kültür binasının zaman geçirilmeden yapılması, yerinde bir hizmet olacaktır. Böyle bir projenin de yapılmış olmasını görmek bana yaşama sevinci verecektir.

Değerli dostlarım, Milas’ımızın Muğla il sınırları içinde çok farklı bir yeri olan, bunun var oluşuna büyük katkıları bulunan Küçük Dibekdereli vatandaşlarımızın 300-400 yıllık, dededen babaya, babadan toruna devredilen davul-zurna kültürünün önemi ve katkısı çoktur.

İşte bu nedenle diyoruz ya; Dibekdere’ye yapılacak her yatırımın Milas’ımıza, Muğla’mıza, hatta ülkemize hem maddi yönden hem de kültürel yönden çok büyük katkıları olacaktır.

Ben, bir zurna hocası olarak, Zurna-Zen’e katılacak olan tüm katılımcılara başarılar dilerim.

Haydi, hoşçakalın, dostça kalın.