Dursun Girgin

Dostlarım merhaba. Zurnazen Festivali’nin ardından o kadar çok söz var ki söylenecek sayfalar alamaz. Bir kere hemen şunu ifade edeyim ki 22-23 yıllık iktidarın insanlarımıza bırakınız eğlenmeyi, hep üzdüğü hayat şartlarının olanca gücüyle halkımızı ezip de geçtiği böyle bir zamanda Muğla Büyükşehir Belediye’mizin Türkiye’de ve dünyada tek olma özelliğine sahip olan uluslararası Zurnazen Festivali sayesinde yüzler güldü. İnsanlarımız sağcısı, solcusu güzelce eğlendiler. Şahsen ben 76 yaşında Zurnazen’in en yaşlı zurnacısı olarak çok mu çok keyif aldım. Borçlarımı unuttum, dertlerimi unuttum ve hem halkımızı eğlendirdim, hem kendim eğlendim. Kısacası sanatımın doruğuna ulaştım. Sevgili dostum Lüleburgazlı zurnacı Küçük Hasan’la çok güzel sohbetlerimiz oldu. Tabi ki zurna davul kültürü hakkında.

Dostlarım, Zurnazen’in ilk günü, malum Muğla merkezde Şadan Gökovalı Açık Hava Salonu’nda olacaktı. Hasbel kader yaz yağmurları nedeniyle sevgili Muğlalı güzel hemşerilerimize sanatımızın güzelliklerini gösteremediğimiz için çok üzgünüm. Hani derler ya görelim Mevlam neyler, neylerse de güzel eyler. İşte o misal. İnşallah gelecek Zurnazen festivallerinde yine buluşuruz. Bizler görmesek de yetiştirdiğimiz güzel evlatlar veya torunlarımız bu kültürü sevdirmeye devam edeceklerdir.

Değerli dostlarım festivalin ilk günü sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızı ziyaret ettik. Bütün zurnazenler fikirlerini ifade ettiler. Sayın Gürün de orada müziğin dünyadaki ortak dilinden ve de sanatın ve müziğin birleştirici dilinden bahisle çok özel ve de çok güzel sözler söyledi. Umarım güzel Muğlamız bu Zurnazen Festivali’ni pazara kadar değil de mezara kadar devam ettirirler. Burada benim özellikle ifade etmek istediğim konu şudur; gördüğüm kadarıyla bu maya tuttu artık. Zurna-davul kültürünü yavaş yavaş alan çalgısı olmaktan çıkararak, yavaş yavaş salon çalgısı haline dönüşmeye başlamıştır. Bu itibarla, ülkemizin tüm üniversitelerinde olduğu gibi, güzel Muğlamız’da da üniversitemizde artık zurnanın başkenti olan Milasımız’da bir küçük halk çalgıları bölümü açılsın istiyoruz.

Gerçekten de üniversitelerde nota dersi almış olan çok değerli zurnacıları, bir alaylı zurna hocası olarak tebrik ediyorum. Çok mükemmel bir yetenek gösterdiler. Hepsine de şükranlarımı sunuyorum. İnşallah bundan sonra da zurna festivallerimizde nelerin olması gerektiğini başta Muğla Büyükşehir ve de tüm sanat yönetmeleri ile hep paylaşacağım.

Zurnazen Festivali’nin başladığı günden bu yana emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Ayrıntıları bir sonraki köşe yazımda tüm dostlarımla paylaşacağım inşallah.