• 07 December 2018, Friday 8:09
DursunGirgin

Dursun Girgin

KÜLTÜR SAHİBİNİ BULAMIYOR

Dostlarım merhaba birkaç haftadır kültür adına yazıp çiziyorum. Çıkış noktam şu: söz uçar yazı kalır mantığı ile, ta tepedekinden tutun da yerel yönetimlerimize varana  kadar, birçok dertlerimizi anlatmaya çalıştık; ama gel gör ki ‘körler sağırlar bir birini ağırlar’ mantığı bu ülkede öyle bir yer tutmuş ki, sormayın dostlarım!

Hiç olmayacak yerlere milyarlar harcanmış, ama gel gör ki söz Dibekdere’ye gelince hiç kimsenin  ağzını bıçak açmıyor. Şimdi malum, önümüzde yerel seçimler var. Maşallah o birkaç bin lirayı alıp da günü gün edebilme adına birçok gencimiz muhtar adayı olmuşlar. Şöyle dönüp de ardıma bir bakıyorum, bu gençler farz edelim ki muhtar seçildiler.. Peki kafalarında Dibekdere için geliştirdikleri bir plan veya proje var mı? Hadi canım sende, ne gezer! Bazı gençlerimiz var ki, herhangi bir yere varıp da herhangi bir yerde Dibekdere’yi anlatmaktan, Dibekdere’nin kültürel kimliğinden dahi haberleri yok. Peki bu insanlar muhtar olsalar ne yazar, olmasalar ne yazar? Elbette ki her yiğidin gönlünde bir aslan yatar der atalarımız. Ben acizane istiyorum. Dibek Dere’nin gençlerinden mesela ben muhtar olsam var ya, ne Milas Belediyesi’ne ne de Büyük Şehir Belediyesi’ne asla rahat vermem. Kapıdan kovsalar pencereden girerim ve inanın 4.5 yıl içinde Dibek Dere’de bir çığır açarım. Ama gel gör ki 14-15 seneden beri salla başını al maaşını hareket edenler yine sahnedeler, yani gerçekten de bir konuyu anlamakta çok zorlanıyorum. Şahsen ben muhtar adayı olarak piyasaya çıksam bir, iki seçim kaybettikten sonra tekrar tekrar aday dahi olmam.

Yani ben 1987 yılında  Dibekdere’yi nerede bıraktım ise, aynı yerde sayıyor. Ha büyük bir camimiz yapıldı, bunun yanında imam evimiz yıkıldı ve hala bu köyde bir imam evi dahi yok değerli dostlarım. Şunu söylemek istiyorum, ağlamadıkça çocuğa meme verilmez mantığı ülkemizde öylesine bir hale gelmişken, işte bu gün Muğla’mızın birçok yerlerinde onca güzel hizmetler yapılırken, ne yazık ki bu ilin en büyük kültür merkezi halinde olan 300-400 hanelik bir köyünde maalesef şöyle aklı başında bir köy meydanımızın dahi olmaması nasıl izah edilebilir?

Evet, bu ülkenin eğer varsa Kültür Bakanı’na sesleniyorum. Bir gün gelir de bu ülkeden birçok kültür adamı da tıpkı yıllardır ABD ve Avrupa ülkelerindeki bu ülkenin beyin göçü gibi, kültür beyni de göç ederse, hiç kimse hayıflanmasın. Şahsen ben Antepli zurnacının barağından, Balkanlardaki çifte telli, Kırşehir’deki bozlak ve Ege’deki zeybek seslerinin o güzel zurnalardan çıkan seslerinden, doğrusu çok büyük zevk alıyorum. Bu gün internet denen olaya  lütfen şöyle bir gezinin bakalım, o güzelim kültürü aş edinmiş, iş edinmiş, sanat edinmiş insanlara ne kadar da çok değer veriyor. Lütfen işte yıllardır söylemeye çalıştığımız konu şu: Bu ülkede bu gün davul zurna kültürünü aş edinmiş, iş edinmiş insanlar var. Peki neden buinsanların devletin birçok imkanlarından yaralanmalarını sağlamıyoruz. Ama gel gör ki bu gün birçok yerlerde sırf siyasi kişiliği ön plana çıkararak hiçbir yerde çalışmadan maaş alan insanlar var. Yazık değil mi peki, yani bu günkü konumuzu şöyle bir derip toplayacak olursak, şunu açık seçik görmemiz mümkün: yani ta köyden köy muhtarlarından başlayarak, yerel yönetimlere ve dahi yöremizin milletvekillerinden, ta bu ülkenin kültür bakanına varıncaya kadar birçok kişilerin, kurumların ilgi alanı içine giren bu ülkenin kültürel kimliği, bence çobanını yitirmiş bir sürü gibi, gerçek sahibini bulmaya çalışıyor.. İşte o kadar!.. Haydi dostlarım, hoşça kalın, dostça kalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık