• 30 July 2016, Saturday 19:55
DursunGirgin

Dursun Girgin

Yeter ki demokrasimize zarar verilmesin!

Dursun GİRGİN

Dostlarım merhaba…

Bir önceki yazımızda dedik ki; ‘milletimiz olmayan demokrasisine sahip çıktı’ ...

Şimdi de diyorum ki; kenarda köşede birazcık kalmış olan demokrasimizi de ne olur olağanüstü hal bahane edilerek insanlarımızın aşına işine zarar verilmesin.

Meselâ ben bir müzisyenim, şu aylarda bizim sezonumuzun en hızlı günleri. İşte şunun şurasında 3-4 ay çalışıp düğün ve eğlencelerden kenara köşeye bir şeyler koyup kışta kıyamette bu paralarla elektriğimizi, suyumuzu, ekmeğimizi, aşımızı velhasıl tüm ihtiyaçlarımızı karışlayacağız.

İşte bunun için diyorum ki; lütfen sayın valilerim, sayın kaymakamlarım, sayın emniyet görevlilerim, sayın İçişleri Bakanım benim gibi bu ülkede milyonlarca insan müzik kültürü sayesinde çoluk çocuğunu geçindirmeye çalışıyorlar. Hem bu insanları hem de evladının mürüvvetini görmek isteyen insanlarımıza lütfen zorluk çıkartılmasın. Gerekli izinler verilsin, herkes normal yaşamını ve işini gücünü aynen devam ettirsin ki bunca sıkıntıya bir de milyonların üzüntüsü eklenmesin.

Ne gelirse yokluktan açlıktan gelir.

Evet, ülkemizde bazı kendini bilmeyen vatan hainleri bir iç savaş denemesi yaptılar ama bu millet yine 1919 ruhuyla sağcısı solcusu bir olup ülkemize, bayrağımıza ve vatan toprağına sahip çıkmışlardır. Bunun için ne kadar sevinsek az gelir.

Böyle bir birliktelik iç ve dış düşmanlarımızı da hayli perişan etmiştir.

Evet, işte bunun için diyoruz ya; yeter ki demokrasimize zarar verilmesin. Zaten kenarından köşesinden kesile kesile kelaynak kuşu gibi kalan demokrasimizi bir de çeşitli bahanelerle tamamen askıya alırsak, işte o zaman bu ülkeye yazık etmiş oluruz. Her şeye rağmen hayat devam etmeli ki ülkemiz bu zor günleri de başarıyla atlatabilsin.

Herkes işini ve görevini duygusallıktan uzak bir şekilde yapmalıdır. Gün birlik günüdür, gün daha fazla üretme günüdür. Çiftçisi, amiri, memuru, askeri, sivili, emniyeti el ele verip halay çekme günüdür.

Bir de şu gerçeği hatırlatmak istiyorum; ey din adamları şu anda birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde dahi niye dualarınızda Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun silah arkadaşlarını da zikir etmiyorsunuz. Bu ne aymazlıktır ki bu topraklar için canlarını bedenlerini cephelerde siper eden o cennet mekan insanları da dualarımızla anmıyoruz?

Unutmayın ki bu millet her şeyi biliyor, isterseniz lütfedip benim naçizane olarak zurnayla çaldığım Atatürk’ün sevdiği eserlerini kaç milyon insan dinlemiş lütfedip de bir araştırın bakalım.

Evet ben dinimi de diyanetimi de çok iyi bilen bir kardeşiniz olarak diyorum ki; Atatürk’ü sevmeyen nankördür.

Daha birçok şeyler söylemek istiyorum da böyle bir günde, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda ileri geri konuşmak istemiyorum.

Haydi dostlarım hoşça kalın, dostça kalın …


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık