• 02 March 2019, Saturday 15:33
DursunGirgin

Dursun Girgin

TARİHİ GERÇEKLERİ UNUTMAK MÜMKÜN MÜ?

Dostlarım merhaba…

Bu satırları 18 Şubat günü kaleme aldım. Neydi o saçma-sapan sözler ve bu ülkeye hizmet edebilmek için gece-gündüz çırpınan insanlara ‘aba altından sopa göstermek?’ O günlerde yara alan güzelim demokrasimizin bir türlü iki yakası bir araya gelmiyor. Bu gidişata göre de gelmeyecektir. Neden mi? Bugün başkanlık sistemi denilen bu ‘tek’ adamlık, ‘ben bilirim, ben yaparım’ mantığıyla bakınız bu ülkeyi ne hallere getirdi. Merhum Halk Ozanı Âşık Mahsuni Şerif’in ‘Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana’ dizesi ne yazık bugün gerçek oldu.

Bir ülkede en değerli varlık demokrasidir. Eğer sizin can ve mal güvencenizi teminat altına alan o güzelim demokrasi sağından-solundan yontula yontula ‘kelaynak’ kuşuna çevrilmişse, hiç şüphesiz bunda en büyük suç, bu milletten güven alan, T.B.M.M.’nde oturan vekillerimizindir. Domatesin, biberin, patatesin, patlıcanın bu ülkede fahiş fiyatla satılmasının tek sorumlusu siyasi iktidardır.

Değerli dostlarım. Soğansız, bibersiz, patlıcansız yaşayabiliriz ama demokrasisiz asla yaşanmaz. Eğer bu ülkenin topraklarının çoğu nadasa bırakılmışsa, bunun sorumlusu devleti yönetenlerdir. Bakınız şu halimize! Nereden bakarsanız bakın ülkemizde bir kutuplaşmanın olmadığını bana söyleyebilir misiniz? Bugünkü tarım politikalarını muhalefet mi çıkardı? Bugünkü maden yasalarını muhalefet partileri mi yürürlüğe koydu. Etmeyin, eylemeyin… Dostlar bu ülkede birçok iş ters gitmiş olabilir. Yeter ki bu milleti bölüp parçalamayın. Bizi biz yapan değerlerin en önemlisi birlik ve beraberliktir. ‘Ben şahsen bir AKP’linin, bir HDP’liyi ziyaret etmesini, bu ülkenin birlik ve beraberliği adına alkışlıyorum’ diyen o imam bozuntusunu da şiddetle kınıyorum. Bu ülkede ‘La ilahe illallah’ diyen herkes Müslüman’dır. Yani her kim ki Keleme-i Şahadet getirdi, o bizim din kardeşimizdir. Soyu, sopu, siyasi görüşü ne olursa olsun…

Bir hikâye ile bugünkü yazıma son vermek istiyorum: Bir gün padişahın biri sarayda çalışanları toplamış, ‘şu sarayın etrafını iyice temizleyin. Bu arada bulduğunuz her şeyi de bana getirin. Karşılığında ağırlığı kadar altın vereceğim’ der. Temizlikçilerden biri, bir halka şeklinde kemik bulur ve onu padişaha verir. Padişah da evirir, çevirir ‘bu bir kemik parçası gerçi ama al sana bir altın’ der. Fakat temizlikçi işçi diretir. ‘Hani padişahım sen bize söz vermiştin, her bulduğumuz şeyin ağırlığınca altın verecektin’ diye sızlanınca padişah, ‘tamam sızlanma! Tartın şu kemiği de ağırlığınca altını şu temizlikçiye verin’ der. Halka şeklindeki kemiği terazinin bir gözüne, diğer gözüne de ağırlığınca altın koyuyorlar ama kemik yine de ağır basıyor. Başka teraziler getirerek deniyorlar ama durum hep aynı şekilde olunca padişah sinirleniyor. ‘Yahu bana şöyle bir bileni çağırın da bu işin sırrını öğrenelim’ der ve çok değerli bir din âlimini çağırırlar. Hoca, yanına gelenlerden durum hakkında kısa bir bilgi alır ve saraya hazırlıklı bir şekilde gider. Din adamı sarayda gördükleri karşısında şoke olur. Eline o halka şeklindeki kemiği alır, şöyle iyice inceledikten sonra tekrar terazinin kefesine koyar. Terazinin diğer gözüne de cebinde getirdiği bir avuç toprağı koyar. Bu sefer de toprağın olduğu kefe ağır basar. Padişah bunun hikmetini sorunca din âlimi der ki; ‘Padişahım bu kemik insanoğlunun gözünün önündeki kemiktir. Yani insanoğlunun gözü açtır. Gördüğün gibi saraylar dolusu altını verdiğin halde doymayan bu göz, nihayetinde bir avuç toprakla doyuyor.’

Değerli dostlarım, hepimizin bu kıssadan alabileceği o kadar çok ders var ki sormayın. Sonuçta ölüm var dostlar… Onun için geliniz birbirimize karşı daha dostane olalım. Bu ülkeye ve bu millete bir hayrımız dokunsun.

Bu duygularla bizi biz yapan değerlerimize lütfen sahip çıkalım. Sürçü lisan eyledikse affola…

Hoşça kalın, dostça kalın.

                  


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık