Dursun Girgin

Dostlarım merhaba. Şu sıralar yeni abidik gubidikler başladı. Malum Kasım ayı bütçe görüşmelerinin yapıldığı aydır.  Her yıl yapılan bu hayali bütçeler hiçbir zaman esas olmadı ki. Örneğin Sağlık Bakanlığı'na bir para ayırırsınız daha yılın başında bütçesini harcar, bitirir. Peki diğer bakanlıklar çok mu iyi? Maalesef. Al birini vur öbürüne. Muhalefet de habire bağıra dursun atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra sen ne dersen de.

Kardeşim ‘bin nasihattan bir kötek evlâdır’ diye bir söz vardır . Millet aç kaldı akıllanmadı yine de ‘ABD’siz olmaz’ dedi. Başına bir musibet geldi yine ‘ABD’siz olmaz’ dedi. Peki sonunda ne olacak biliyor musunuz? Bir avuç azınlık bu milleti göz göre göre ABD'nin İsrail'in ve İngiltere'nin kölesi haline getireceklerdir. Zaten 83 yıldan beri bu ülke ABD, İngiliz ve İsrail üçgeni içinde çile çekmiyor mu. Türkiye'yi Türkler yönetemiyor ki; rahmetli Erbakan Hoca’nın dediği gibi davul bizim boğazımızda ama tokmak ABD'nin ve İsrail'in elinde. Bizi yönettiğini sanan zavallılar da horoz dövüşü ile 83 yılınızı heder ettiler ve hala da aynı taktik. Vay efendim şu şöyle olmalıymış, yok efendim bu böyle olmalıymış. Beyler artık şunu görün.  ABD'nin kaşığı ile bu milletin karnı doymuyor. Çünkü kaşık o kadar küçük ki sormayın. Bu kaşığın küçük oluşunun farkına Rusya vardı, Çin uyandı, dünyada 4.5 milyar insan uyandı ve artık ABD'nin kaşığı ile halklarının karınlarını doyuramayacaklarını anladılar.

Rahmetli Prof. Dr. Haydar Baş Hoca'nın dünya insanlığının ABD'nin ve sömürücü  ülkelerin şerrinden kurtulabilmesi için aslında yüce Türk milletinin kurtuluşu için dünyaya hediyesi ettiği M.E.M (milli ekonomi modeli) sayesinde Rusya kurtuldu, Çin kurtuldu ama gel gör ki Türkiye hala ipe un seriyor.

Beyler siz ne yaparsanız yapın bu kapitalist sistemle asla bu çark dönmez. Nihayet bugün gerek iç borçların gerekse dış borçların faizlerini dahi ödeyemez hale gelmiş durumdayız. Peki niye hala inat ediyoruz be kardeşim? Bu sistemle asla ne bu milletin derdi, ne borcu biter.  Ne de daha dünyaya dahi gelmemiş olan yavrularımızın güzel bir geleceği olabilir.

Yani sözün özü şu ki ABD'nin kaşığı ile artık bu milletin karnının doymayacağını dağda keçi güden Yörük Mehmet dayın anladı da, Türkiye'yi yönettiğini sanan zavallılar ne yazık ki hala taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışıyorlar. Çok yazık! Sonumuz ne olur bilemem ama görünen köy kılavuz istemez. Şunu da son olarak söylemek istiyorum; kula bela gelmez hak yazmadıkça, hak bela yazmaz kul azmadıkça. Haydi dostlarım hoşça kalın dostça kalın.

Neyse bir ehl-i Beyt duası ile sözlerimi bitirmek istiyorum: ya Rab bilirim ki ve ne musubet gelirse başıma bu bendendir. Ne Hayır da gelirse bu da sendendir.

Haydi dostlar anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna bile az. Gerçi şu sıralar sivrisinek ve karasinekler o kadar çoğaldı ki… Aman ağzınızı açmayın. Mazallah benden söylemesi. Hep güzel günler görmek dileğiyle. Siz siz olun ama sağlığınıza ve kendinize çok iyi bakın olur mu?