• 30 March 2022, Wednesday 8:33
DursunGirgin

Dursun Girgin

Maziye bir bakıver neler neler bırakmış

Dostarım merhaba. Bu ülke sanatçısıyla, esnafıyla, çiftçisiyle, dağdaki keçi çobanıyla hep aynı düşünür, aynı makamdan çalar zurnasını, ama gel gör ki bu ülkenin sözde aydınları özellikle de siyasiler, güzelim gidişatı öyle bir hale getirdikler ki ne dağdaki çoban kaldı, ne de bağdaki çiftçi kaldı. Zaten esnafımız bunlar olmasa ne yapabilirdi ki? Dağdaki çoban keçiye bakacak, ovadaki Mehmet Amcan tarlaya bakacak, bağa bahçeye bakacak ki bu ülkede bolluk olsun. Güllük gülistanlık olsun. Yani maziye bir bakıver neler neler bırakmış diye.

Attığım başlık, yazımın asıl varmak istediği nokta, insanlarımızın beyinlerini güncellemeleridir.

Yani tıpkı akıllı telefonlar gibi. Zaten bu millet ne çektiyse hep geçmişini çabuk unuttuğu ve iyi değerlendiremediği için çekmiştir. Mesela bu ülkenin topraklarında her türlü mahsül, sebze meyve yetiştiği halde neden biz bugün her şeyi pahalıya yiyip içiyoruz diye, acaba bugün kaç kişi sağlıklı düşünebiliyor? Bu sadece buğdayda, arabada değil, kültürde de aynı, sanatta da aynı.

Bakar mısınız? Şu son günlerin ana gündem maddesi nedir? Hekimlerimize  insanca yaşama hakkı verip veremediğimizi konuşuyoruz; sadece hekimlerimiz mi dertli? Hani bir söz vardır? Açma benim derdimi, derdimi derdine şey yaptırım derler ya. İşte o misal! Bugün siyasete oynayanların ve de onların yandaşları haricinde Allah rızası için şükür lehime diyebilecek kaç kişi gösterebilirsiniz?

Dostlarım taa Osmanlı döneminde bugünkü sözde aydınlarımızın hayran oldukları Avrupalılar, özürlü çocuklarını müzikle tedavi için Türkiye'ye gönderdiklerini acaba kaç siyasetçimiz bilir? Yine dünyanın hayran olduğu Hekim İbni Sina, Mimar Sinan acaba sıradan insanlar mıydı? Neden kültürümüz için olsun, çiftçimiz için olsun, hekimimiz için olsun dürüstçe alışveriş yapan esnaflarımız için olsun bugünkü gençliğe bir şey anlatmıyor mu acaba?

Körü körüne bu kadar Batı hayranlığı da neyin nesi dedik ya dostlarım, kendi çiftçimiz açken biz kalkarız Avrupa'nın çiftçisini doyururuz. Kendi kültür adamlarımızın hali bin perişanken biz kalkar yabancı müzisyenlere kucak dolusu paralar ödeyerek konserler verdiririz. Ülkemizde kendi başarılı öğrencilerimize destek olup da onların İlim ve irfanlarından faydalanacağımız yerde ne yazık ki hep Avrupa'ya beyin ihraç ettik. Böyle bir ülke iyi ki bunca yanlışlara rağmen hala ayakta.

İsterseniz bir hikaye ile bugünkü köşe yazıma da son vereyim:

“Bir gün dünyanın en zengin ülkesi neresi diye Paris'te bir toplantı düzenlenir. Türkiye'yi temsilen de Temel Reis’i gönderirler. Tabii Temel Reis hazır cevap. Toplantıda en zengin ülkenin temsilcileri el kaldırsın deyince ilk el kaldıran Temel Reis olur. Oradaki batılılar hep karşı çıkarlar ama Temel, fikir ve düşüncelerinde oldukça ısrarladır. Neyse sıra gelir Temel’e. Temel başlar anlatmaya; ABD yedi bitiremedi. Avrupa yedi bitiremedi. İçimizdeki hainler yediler bitiremediler. O halde hala ayakta ve hayatta bir Türkiye varsa dünyanın en zengin ülkesi Türkiye'dir” deyince salonda bir alkış kopar.

Evet dostlar Türkiye'de adı Türk, Türk oğlu Türk o kadar ilim bilim ve de sanatkarları var ki! Tabii bunu ancak gözü olduğu halde görebilenler, kulağı olduğu halde o güzelim kültür adamlarını duyabilenler duyuyor ve görür.

Eh dostlarım daha ne söyleyim? Kızım sana söylerim gelinim sen işit misali. Bunca söylenenlerden hala bir ders çıkaramayanlara acırım doğrusu. Neyse Küçük Hasan, Küçük Mustafa, Beşli Ali, Fiyakalı Hasan, Davulcu Kel Mehmet, Koca beşli Ali’leri hep anlatacağım ki bu ülkenin yabancı müzisyenlere değil, öncelikle var olanlara önem verilsin. Yani kendi buğday tohumu dururken, neden hep özlü olmayan, geni alınmış tohumlara önem verirsiniz be gafiller?

Haydi dostlarım hoşça kalın dostça kalın.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık