• 07 September 2020, Monday 10:17
DursunGirgin

Dursun Girgin

Neden sağlıklı düşünemiyoruz?

Dostlarım merhaba…

Neden hep yasakların acısını garibanlar çekiyor? Dostlar mağlumunuzdur, bir anda herşey arap saçına dönüverdi. Ne güzel düğün ve derneklere, işte şu şu şartlara uygun olarak izin verilecektir denildi. Tüm müzisyen camiası olarak her ne kadar eski düğünler gibi olmasa da “buna da şükür” dedik. Sonuç olarak işlerimizi güçlerimizi bu gidişata göre adapte ettik. Kimimizin davulu yoktu, davul aldı. Kimimizin zurnası yoktu, yeni bir zurna aldı. Bir anda ne görelim; düğünlere yasak gelmiş. Hepimiz şaşkın ördeğe döndük. Peki bu insanların taa Ekim ayı sonuna kadar en az 15’er 20’şer tane düğünleri vardı. Her müzisyen en az bu düğünlerden kışlık odun, kömür, elektrik, doğalgaz, su, telefon giderini ve kışlık yiyeceği parayı da Eylül, Ekim ayı sonuna kadar aile bütçesine katmayı hayal ediyordu.

Yapamadınız Sayın Bakanlarım, olmadı. Madem ki yasaklar gelecek neden bu ülkeye harıl harıl yabancılar gelip, gidiyor. Neden bütün yasakların acısını hep garibanlar çekiyor bu ülkede. Peki şimdi düğün ve dernekler yasaklanacak. Peki bu düğün ve derneklerden geçimini sağlayacak müzisyeni, aşçısı, kameramanı, düğün salonu sahiplerinin halleri ne olacak? Bu insanlar ne yer, ne içerler? Hiç düşünen var mı?

Değerli dostlarım elbetteki herşeyin başı sağlık. Iyi güzel de yemeden, içmeden nasıl sağlıklı olacak bu insanlar? Veyahut da şöyle açık ve net konuşayım; devlet bu yasakları getirirken acaba mağdur olacak milyonlarca insanımızın mağduriyetlerini gidermek için devlet bütçesinden kaç para ayrıldı? Eğer ayrıldıysa bu yardımlardan hangi insanlar faydalanacak?  Demem o ki, bence  bu yasaklar milyonlarca aileyi tedirgin etmiştir. Umarım yine ben yaptım diye oldu bittiye getirilmesin. Yüzbinlerce aile reisleri oğlunun, kızının mürüvetini görebilmek için sevinirken, inanın herkesin hevesi kursağında kaldı. Amacımız bu yasakları getirenleri töhnet altında bırakmak değildir. Ancak mesela çiftçi zarar görür, zararının bir kısmı olsun telafi edilebilir. Turizmci zarar görür, zararı giderilebilir. Peki bu yasaklar nedeniyle düğün salonları, aşçılar kameramanlar, kuaförler, müzisyenlerin, bütün bu insanların mağduriyetleri nasıl giderilecek? Bekliyor ve göreceğiz.

Örneğin sadece Milas’ın Dibekdere Mahallesi’ndeki müzisyen sayısı en az 350 kişi. Yani bu köyde 70 takım zurnacı ve davulcu var. Her takımın sayısı 5 kişi olduğuna göre 5x70= 350 kişi. En az 30 takım da Selimiye Mahallemizde varsa, sadece Milas’ta en az 500 müzisyen mağdur durumdadır. Sonuç ne olur bilmiyorum. Son söz olarak şunu söylemek istiyorum; her gelen yasağın acısını garibanlar çekmesin bu ülkede ne olur. Bu taşın altına biraz da varlıklı ailelerimiz koysun ellerini. Hiç olmazsa garibanlar da bu ülkede yaşasınlar. Yani demem o ki, virüsten değil de sonuçta inşallah açlıktan ölmeyiz.

Haydi dostlarım hoşçakalın, dostçakalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık