• 29 September 2021, Wednesday 10:14
DursunGirgin

Dursun Girgin

ZURNACILAR TARLADA BİTMİYOR

Dostlarım merhaba, bir zurna ustası olabilmek için ez an az 20 yıl emek vermek gerekir. Öyle tarlada bostan biter gibi akşamdan sabaha zurnacı yetişmiyor. Peki, yöremizdeki zurna ustaları genelde şöyle dört başı mamur bir yaşam sürebiliyorlar mı? Nerede, ne gezer dostlar? Eğri oturup doğru konuşmamız gerekirse eğer, şu org denen sözde müzik aleti ülkemize getirildiğinden beri birçok müzik kültürlerimiz rafa kaldırıldı. Piyasalarda dolaşan zurnacılar da öldüm fiyatına işe gidiyorlar. Böyle olunca da mesela 3 zurna, 2 davulun aldığı başlık parasını tek 1 orgcu alıp götürüyor.

Mesela ben bu yörenin en tanınmış zurna üstadı olarak şu paraya gelirim dediğim zaman, işveren kesim olan düğün sahipleri, bir orgcuya verdikleri rakamın neredeyse yarı fiyatını teklif ediyor yıllarını bu kültüre adamış ustalara. Eh durum böyle olunca da haksız rekabetler başlıyor kendi aramızda, halbuki zurna çalabilmek öyle basit bir iş değil, hele hele çaldığın zurnayı topluma dinletebilmek beceri ister, yetenek ister. İşte bugün var gücümüzle çalışıyoruz ki yöremize hakim olalım, bunun için de yetenekli zurnacıların, yetenekli davulcuların sayılarını çoğaltalım istiyoruz. Peki bu insanların kültürel kimlikleri sayesinde şu kültürü hem daha iyi yerlere götürelim, hem de bu insanlar da artık insan gibi bir yaşama kavuşsunlar. İşte Muhtar Dursun’un bu kültürün de içine etmeyin diye diye yıllardır ağzında tüyler bitmesinin tek nedeni; bu kültürü sevdirelim, nefret ettirmeyelim demesinin ardında yatan birçok sır perdesi var. Zaman zaman bu konulara değineceğim. Ne olur başta yerel yöneticilerimiz, lütfen birbirimizi dinleyelim ki doğru kararlar verebilelim. İstişare denen bir şey var. Niye gelip de şu derneğin ihtiyaçları neler, bu insanlar için ne yapabiliriz diyen yok? Herkes ben yaptım, ben buldum, patenti bize ait diye bu kültürü de tekellerine almaya çalışıyorlar. Örneğin Türkiye’nin herhangi bir yerinde farz edelim ki bir Zurna Zen Şenliği daha yapılacak, o zaman illa da Muğla’dan izin mi alınması gerekir? Yani Muğla isterse bir başka il Zurna Zen Şenliği yapacak, öyle mi? Allah aşkına, ben tarlama domates ekeceğim, peki Hollanda’dan mı izin alacağım? Bizim amacımız ne, bu insanlar daha iyi bir yaşama kavuşsunlar değil mi? O halde gelin, başta Milas Belediyemizden rica ediyorum: Şu yaklaşan kış aylarında Dibekdere’de bir zurna davul çalıştayı yapalım. Bu köydeki yetenekli davulcu, yetenekli zurnacı sayısını arttıralım. Bunun için gerekirse Milas Yöresi Davulcular Zurnacılar Derneği olarak Milas Belediyesi ile işbirliği yaparak plan ve projeler hazırlayıp gerekirse iç ve dış yardımlar alarak, bu köyün 250-300 yıllık zurna davul kültürünü çok daha mükemmel bir hale getirebiliriz. Yeter ki yerel yönetimler bize sahip çıksınlar. Sonuç olarak şunu ifade etmek istiyorum: Artık Dibekdere’nin marka olma ihtiyacı var. Mesela zurna kamışı gibi, yeri gelince zurnalı davullu, yani çok zurnalı, çok davullu kış konserleri düzenlensin. Yöremizde neredeyse 13 belediyemiz var. Her belediyemiz her yıl kültür bütçesinden Dibekdere’nin zurna davul kültürünün gelişmesi için bir pay ayıramaz mı? Yeter ki çabanın gönlü olsun, bak sen o zaman neler olur, neler! Hadi dostlarım; hoşça kalın, dostça kalın.                                                                                                                                                                                                                                                                                   


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık