Dursun Girgin

Dostlarım merhaba. Bir önceki köşe yazımda Kapıkırı köyümüzün tarihi ve de doğal güzelliklerinden bahsetmiştim. Her köyümüz neden bir Şirince olmasın? Mesela Dibekdere’yi ele alalım. Öncelikle Dibekdere’nin İzmir anayolu üzerine bir davulcu, bir de zurnacı resimli büyük levhada ‘Zurnacılar, davulcular diyarı Dibekdere köyüne hoş geldiniz’ ibaresinin yer aldığı güzel bir panodan sonra. 
Köy meydanlığı şimdilik biraz daha genişledi. Bu meydandan başlayarak güzel bir çevre düzenlemesinin hemen ardından her evin bahçesine mevsimine göre rengarenk çiçeklerle donatıp, birkaç aileye de öncelikle çay bahçesi gibi börek ve çörek yapabilecek birkaç örnek aileye destek verilerek bu işe başlatmak gerekir. Mesela haftanın belirli günlerinde Dibekdere’de börek çörek ikramlı davul zurna gösterileri yapılmalı. Önce bu işe birkaç aileden başlayıp, sonra da tüm köyü bu konuda bilinçlendirmemiz gerekir. Mesela birer börek çay veya ayranla başlayacak olan müzikli ikramla daha sonra çaya kahveye dönüşebilir. 
Bir hanede birer veya iki saatlik bu müzik ikramı neticesinde böyle bir tura iştirak eden misafirlerden bu kültürün geliştirilmesi ve de yaşatılması adına her müşteriden adam başı 20-30 lira gibi bir ücret alınarak bir nevi hem küçük bir ikram hem de doyasıya güzel bir müzik ziyafeti verilmeli. Bu düzenlemede bence özellikle de kış turizmine geliştirme adına yapılmalıdır değerli dostlarım. Her köyümüz bir Şirince olabilir. Yeter ki bu işler için her köyümüzde en az 10 15 aile gönüllü olabilsin. Evet, Dibekdere için iş kolay. 
Gelelim diğer köylerimize. Her zaman söylüyorum, bizim yöremiz bir cennet gibi. Dağı, bayırı ayrı bir güzellik arz ediyor. Öncelikle bu işler için birkaç pilot bölgeler seçilmeli. Mesela Selimiye’den başlayıp yol güzergahını takip edecek şekilde Bafa, Kapıkırı, Mersinet’te sona erecek şekilde yine Dibekdere, Çomakdağ, Kızılağaç, Çınarlı köyü de dahil İkiztaş ve oradan Narhisar köyüne hitap edebilecek şekilde yanı sıra Köşk köyünden başlayıp Karakuyu, Ovakışlacık ve yol güzergahı köylerimizde başlayacak olan bu kalkınma projemizi Ören yolu üzerindeki köyler için de uygulamamız gerekir.
Değerli dostlarım, güzel Milas’ımızın çevresi inanın sayısız güzelliklerle dopdolu. Yeter ki bu güzelliklerin değerini bilelim, yöremize ziyarete gelen üç beş turistle yetinmeyelim. Bu konuda en büyük görev yine bizleri idare eden başta ilçe kaymakamımızın yanı sıra belediye başkanımızın, işadamlarımızın, çeşitli oda ve derneklerimizin omuzlarında. İnanın çok büyük bir sorumluluk var. Gelin her köyümüzü, her mahallemizi bir Şirince yapmak için başta mahalle muhtarlarımız olmak üzere cami imamları, okul müdürleri ve de her hane reisi evinin bahçesine en az 4-5 türlü mevsimine göre çiçek diksin.
Tabi ki müsait olan ev bahçelerini meyve veren ağaç türleriyle dolduralım ki hem yöremiz güzelleşsin hem de sokak ve caddelerimiz mis gibi koksun. Nasıl? Ben hazırım siz de hazır mısınız? Öyleyse; hoşça kalın, dostça kalın.