• 19 August 2017, Saturday 18:54
DursunGirgin

Dursun Girgin

Bu kültüre sahip çıkmak bizim hakkımızdır!

Dursun GİRGİN

Dostlarım merhaba.

250 - 300 senelik ata - baba mesleğimiz olan davul - zurna kültürünü sahiplenmek en çok sanırım Dibekderelilerin hakkı olsa gerek. İşte ben de bu hakkımı kullanıyorum.

Bunun yadırganacak, ayıplanacak bir yanı var mı dostlarım.

İnsanoğlu, dünyanın kurulduğu günden beri hep ekmek mücadelesi vermiştir. Kimileri hileyle - hurdayla köşeyi dönerken, gerçek hak sahipleri her zaman haklarını alabilme mücadelesinde geri planda kalmışlardır.

İşte bugün bunları konuşalım istiyorum …

Ben acizane Muğla Belediyemizin, Erman Şahin döneminden bu yana düzenlediği birçok kültür festivallerinde bulundum. Yeri geldi 3 - 5 kişilik ekibimle, yeri geldi 8 - 10 kişilik ekiple güzel Muğlamı her yerde temsil etme fırsatı buldum. Tabii 2010’lu yıllara kadar. İşte o günden bu yana birileri bizim ekmeğimize, aşımıza, işimize adeta göz diktiler. Birçok kültürel faaliyetlerimizin özünü değiştirebilmek adına birçok alavere - dalavere yapıldı. Peki amaç neydi? Birilerinin yerine geçebilmek adına ilk önceleri zurna yarışması denilen, tamamen birilerine resmen peşkeş çekme adına bir şeyler yapmak istediler ve ben de bu yanlışlıklara alet olmayınca da başka yollara başvurdular.

Asıl bizlerin 2002 yılında kurmuş olduğumuz MUZKAD-DER’in tüzüğünde dahi var olan zurna şenlikleri, davul-zurna festivalleri gibi sözcükleri alıp uyguladılar.

Evet dostlarım. Bu projeler aslında kısa adı MUZKAD-DER olan derneğimizin faaliyetlerinde de, tüzüğünde de vardır.

Kaldı ki, bugün birilerinin bu kültür adına ‘ben bu işin patentini aldım’ demesi dahi bence üniversiteli olmanın veya bir üniversitede öğretim görevlisi olsa bile bu hakkı ona reva görenlere sormak istiyorum: Kardeşim biz bu zurnaların patentini 250 - 300 sene önceden dedem Hüseyin Usta’dan, babamdan alıp oğlum Veysel’e, o da oğluna devretti. Yani ben bu kültürün patentini bundan 300 sene önce aldım. Hani nerede mi?

Elimdeki zurnam bunun en büyük ispatıdır.

Evet dostlarım.

Bugün bazılarının ta 2013 yılından beri neden ‘Muhtar Dursun’suz iş yaptığını şimdi anladınız mı?

Sevgili dostlarım. Yıl 1995, ilk defa Aydın’da bir zurna kaseti çıkardım. Allah rahmet eylesin, Germencikli Sadettin Doğan dostum da bir zurna kaseti yapmış o aralar. Keza rahmetli Kara Hüseyin, rahmetli Küçük Hasan, bugün adına ‘Taş plak’ dediğimiz plaklarla 2’şer 3’er eseri kayıt altına almışlar. Ben ise daha farklı bir girişimle Aydın’da 1995’te bir zurna kaseti yaptım ve bu kasetimde ilk defa birçok farklı zeybekleri dile getirince beni birçok üniversiteli hocalarım aradı, hatta ziyaretime dahi binlerce öğrenci geldi.

Hepsinin de ağzından çıkan ‘Dursun Amca gel sana bu eserlerin patentini alalım’ sözü olmuştur. Ama ben buna hep itiraz ettim. Niye mi?

İşte sebebi değerli dostlarım, bu güzelim kültürü tekelleştirmek istemedim.

Şu da bir gerçek ki bu zeybekler bizlere babalarımızdan, atalarımızdan miras kalmıştır.

Devam edecek …


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık