• 30 September 2017, Saturday 20:15
DursunGirgin

Dursun Girgin

‘Zurna Festivali’nin getirdiği dostluk …

Dursun GİRGİN

Dostlarım merhaba…

Geçen gün bir dostum dedi ki, “Bütün dünyada ne kadar çok müzikle uğraşan olursa, o kadar da az savaş olur. Bakınız, şu Zurna Festivaline hem yurt içinden hem de yurt dışından birçok sanatçı el ele vermiş; dili, dini ayrı ama hepsinin de elindeki enstrümanın adı zurna…”

Biz bunları, buna benzer konuları her yerde söylüyorduk.

Şöyle ki, ‘dünyada insanlarımızı barıştırabilen tek şey kaldı o da müzik’ diyorduk ve bu güzelliği 2013 yılından beri yapılmakta olan Muğla uluslararası Zurna Festivalinde her sene görüyorduk.

Bu sene, yani 2017 yılı Zurna Festivali bir başka oldu bence. Bu farkı da zaten Muğla gördü. Muğla Büyükşehir Belediyemizin çok değerli birim amirleri gördü.

“Geçmişini bilmeyen, geleceğini tayin edemez” der atalarımız. Geçmişte birçok hatalar yapıldı. Bu hatayı Muğla Büyükşehir Belediyesi yapmadı. Bu hatayı sözde ‘müzik danışmanıyım’ diye ortaya çıkan sanat sevgisinden yoksun, içi-dışı başka kişiler yaptı. Neyse ki geç de olsa bu hatadan dönüldü ve sonuçta zurnacıların derdini çok iyi bilebilen gerçek bir Gönül Dostu ve aynı zamanda da kendisi de bir Zurna Hocası olan Ünal Yörük Hocamın bu işin başına gelmesiyle tüm zurnacılar arasında bir barış havası esmeye başladı ki, bu hava sahnelere yansıdı.

Şimdi gelelim meselenin püf noktasına…

Zurna Festivalimiz çok başarılı geçti. Fethiye, Muğla (Menteşe) ve son gün Milas’ta yapılan program için tek kelimeyle ‘harikaydı’ deniyor, diyoruz. Ancak, ‘bundan sonra neler yapmalıyız’ konusuna gelince, bence her yıl katılımcıların fotoğraflarıyla birlikte güzel afişler yapılması ve yeterince bu işin reklamlarının yapılması gerekir. Sonra her şenlik sahnesinin önünde katılımcı ülkelerin bayrakları da asılmalıdır.

Artık bu konuda bundan sonra daha ileri gidilir ama geri dönüş olmaz. Örneğin Dibekdere’de yüzlerce zurnacı ve davulcu dostlarımız var. Bu programı bir saat daha uzatıp, grup halinde en az 10 Davulcu - 10 Zurnacı ile yapılacak olan açılışlar gerçekten de zurna festivaline çok büyük bir renk katacaktır.

Keza köyde bir de Minik Zurnacı ve Davulcular da var. Onlara da programda küçük bir yer verilerek, gerçekten de güzel Muğlamızın bir kültür kenti olduğunu artık tüm dünyaya göstermemiz gerekir.

Bir de, her yıl yapılan Zurna Festivaline katılan tüm müzisyenlerin resimleriyle özgeçmişlerinin yer aldığı kitapların veya albümlerin yer aldığı eserler gerçekten de Muğlamızın tüm dünyaca daha iyi tanınmasına zemin hazırlayacaktır.

Tabii ki bütün bu söylemeye çalıştığımız konular birer tavsiye. Elbette ki bu tür konuları çok değerli yetkililerimiz herhalde görürler.

Çok değerli dostlarım.

Şahsen ben Zurnacı Muhtar Dursun olarak, yıllarını bu sanata adamış bir kişi olarak zamanla birçok konuları dile getirmeye çalıştım. İşte geldik, işte gidiyoruz. Peki geride neyimiz kalacak? Yıllarca bu kültür adına yapmış olduğumuz güzellikler kalacak öyle değil mi?

Dostlarım, o halde gelin bir olalım, destek olalım.

Ben her zaman dostluk elimi herkese uzatıyorum.

Tıpkı son Milas’ta seslendirdiğim ‘Güzelliğin on para etmez, bu bendeki aşk olmasa’ diyen cennet mekân Aşık Veysel gibi olmaya çalışalım.

Sürçü lisan eyledikse af ola derim, dostça kalın, hoşça kalın…

Yarınlar daha güzel olsun, hatalarımız varsa lütfen affedin.

Benim güzel Muğlam, güzel Fethiyem, güzel Milasım her şeyin en güzeline layık.

Son söz: Umarım bu şenlik bundan sonra tüm ilçelerimizde yapılır.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık