Dursun Girgin

Dursun GİRGİN

Dostlarım merhaba …

Kültürün adı da tadı da bir başkadır. Hatta şunu da söyleyebilirim ki kültür, tıpkı tarih gibi bir bilim dalıdır. Bu nedenle bazı kültürel değerlerimizi araştırırken sıfır hatayla, kazasız-belasız yolumuzu tamamlayabilirsek, çok mükemmel bir iş yapmış oluruz.

Bugün bazı kendini bilmezlerin yaptığı gibi, Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden tarihten, dinden ve dahi diyanetten nasibini almamış olanlar gibi, bizler de kültürel değerlerimizi anlatırken, araştırırken yalan-yanlış sözlerle, geçmişte bu ülkenin, bu yörenin kültürel kimliğine hizmet etmiş atalarımızı rencide eder veya onların bizlere miras olarak bıraktığı o güzelim değerleri olduğundan farklı gösterirsek doğru olmaz.

Yani bir Apdal Havası Zeybeğini, bir Çıktım Tepe Zeybeğini farklı bir şekilde icra edersek bu, bir nevi kültürel değerlerimizin içini boşaltmak olur ki, gelecek kuşaklarımıza bu tür hataları anlatamayız.

İşte bu nedenle, taaa 1963 yılından beri vargücümle, her yerde ve her zaman babamdan öğrendiğim şekliyle o güzel zeybekleri doğru bir şekilde icra etmeye çalıştım. Bu nedenle çok huzurlu ve mutluyum.

Hani derler ya, ‘Ölsem de gam yemem’ diye, işte ben de huzur içinde bildiklerimi, gördüklerimi, duyduklarımı, yaşadığım o güzelim kültürel geçmişimizi kaleme almanın mutluluğu içindeyim ve hamdolsun, bazı kendini bilmezler gibi hiçbir zaman atalarıma bir çift kötü sözle dahi sitem etmedim. Onları hep rahmetle andım.

İşte bu nedenle diyorum ki, kültürün adı da tadı da bir başkadır. Yeter ki sen olayları ve de geçmişini, velhasıl kültürünü çok iyi niyetle araştır.

Niyet iyi olduğu zaman sonuç da güzel olur.

Eğer bugün gerçekten de atalarımızın bizlere bıraktığı değerlere sahip çıkabilmiş olsaydık bugün Türkiye çok farklı bir konumda olurdu. Dinimize, kültürümüze ve de birçok güzelim örf ve adetlerimize yeterince sahip çıkabilseydik gerçekten de çok büyük bir iş yapmış olurduk ama gel gör ki siyasette, ticarette, sanatta velhasıl her konuda emek harcayıp da gerçek bilgi ve de belgelere ulaşalım demiyoruz da zahmetsiz iş yapmayı çok seven bir toplum haline geldik. İşte bu nedenle tarihinden, kültüründen ve gerçek manada dininden haberi olmayan bir toplum olup çıktık.

‘Güneş balçıkla sıvanmaz’ derler ya, bazı kişiler doğruyu eğri gibi gösterse de mutlaka bir gün gelecek, gerçek tarihimizi, gerçek kültürel değerlerimizi anlatanlar başarı kazanacaktır.

300 yıllık Dibekdere’nin kimliğini anlatan Muhtar Dursun misalinde olduğu gibi…

Elbette ülke sahipsiz değil …

Bu millet tarihini de, atasını da, kültürünü de, dinini de en güzel şekilde anlayacak ve anlatacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerimle, son cümle olarak yine, kültürün adı da tadı da bir başkadır diyorum.

Cennet Mekan Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti kurduğu zaman birçok alim ve de bilginler gelip sormuşlar: “Bu ülkenin temeli ne olacak” diye … O güzel insan, o bilge insan: “Bu ülkenin temeli kültürdür” demiştir.

Ne Mutlu Türküm Diyene …

Ne mutlu kültür değerlerine sahip çıkanlara …

Selam olsun tüm kültür dostlarına …

Hoşça kalın, dostça kalın …