Dursun Girgin

Dostlarım merhaba… ‘Dünya kırk kulplu kazan. Tut bir kulpundan sen de kazan’ derdi atalarımız. Gel gör ki o kırk kulplu kazanın 39 kulpu yandaşların, dindaşların elinde. Bir tek kulp kalmış ortada. O kulpun da etrafında 80 milyon insan ‘ben tutayım, sen tut’ diye adeta ekmek savaşı, iş savaşı, aş savaşı veriyorlar.

Şu aralar düğünler dernekler başladı, başlamasına da bu insanlar kaçar tane düğün dernek yaparlar bilemiyorum. Malum Temmuz ayındayız. Ağustos’un  15’i yaz, 15’, kış olur derdi atalarımız. Farz et ki ta Eylül hatta Ekim’e kadar bu düğün ve dernekler yapıldı. Bir takım zurnacının bu söylediğim tarihler içinde yapacağı düğün ve dernek sayısı inanın 15’igeçmez.  Şu aralar virüs nedeniyle insanlar düğün dernek yerlerine dahi yanaşmaya bile korkuyorlar. Işte bu sebeblerden dolayı zurnacı ve davulcular çok zor günler geçiriyor. Bu insanların bazıları düğün ve derneklere güvenerek harca, borca girdiler. Önümüzden gelen kış. Odun lazım, kömür lazım. Elektik, su parası, yok efendim telefon parasıydı. Derken çok zor günler geçiriyoruz.

14 Temmuz günü Çanakkale’ye akrabalarımın düğünü dolayısıyla eşim, iki torunum ve oğlum Eyüp ile birlikte gittik. Aman Allahım! O ne? Bütün müzisyenler perişan haldeler. Bir de bu düğüne Edirne’den 5-6 kişilik bir grup saz ekibi davet etmişler. Ortada aynar yok, kaynar yok. Tabiri caiz ise ekmeğin yanından zeytin silkme derler ya, aynen öyle bir şey. Peki ya buralardaki düğn ve dernekler çok mu farklı? Aynı hamam, aynı tas. Peki bu düzen böyle devam ederse ki, edeceğe de benziyor. Bu milletin hali ne olur? Bu insanlar ne yer, ne içerler? Iş bulup da ne yapacak bu isanlar? Sonuçta bu indanlar yıllardır kültürel kimlikleri sayesinde bu ülkede ev sahibi olmuşlar. Kendi işlerini kendileri kurmuşlar. Bu sayede de hiç kimseye muhtaç olmadan 250-300 seneden beri hem kendi karınlarını doyurmuşlar, hem de bu ülkenin kültürel kimliğini yaşatmışlardır. Işte böylesine değere sahip bu güzel insanlara böyle zor günlerinde devletimizi yanımızda görmek istiyoruz. Ben bir dernek başkanı olarak başta bu yörenin 6 milletvekilinden rica ediyorum; Dibekdereli müzisyenler için lütfen acilen bir tedbir paketi açıklayın. Artık bIçak tamamen kemiğe dayanmadan bir çare üretin. Belki yarın çok geç kalmış olabiliriz. Peki nasıl bu insanlara yardımcı olunabilir. Işte çareler: Kültür Bakanlığı’nca destek verilebilir. Yerel yönetimlerce destek verilebilir. Evet dostlarım bugün Dibekdere ve Selimiye’de tam 70 takım zurnacı ve davulcu var. Ancak ben bu indanların hiç birisinden de sorumlu değilim. Benim şu an derneğimde 30 üyem var. Ben bu 30 üyemin derdinden sorumluyum. Yani benim Dernek Başkanı olarak yapacağım her plan ve proje 30 kişiyi ilgilendirir. Nedeni şu: Eğer bugün Dibekdere ve Selimiye’deki  bütün zurnacı ve davulcular birlik beraberlik içinde haraket edebilmiş olsalardı Milas Yöresi Davulcular ve Zurnacılar Derneği her yönden bir yerlere gelirdi. Onun için  benim önceliğim böylesine zor günler için 30 tane üyem için plan ve proje üretip, bu insanlar için devletten ve yerel yönetimlerimizden talepde bulunurum. 

Işte bu nedenle yıllar önce başlattığımız 6 davul, 6 zurna ile birçok yerlerde çok başarılı konserler yaptık. Bugün de bu insanlar  için Muğla il sınırları içinde artı Denizli il sınırları içindeki, Burdur il sınırları içindeki bir çok ilçelerde halka açık davul zurna dinleti konseri düzenleyerek, yıl boyunca hem bu kültürün yaşatılması, hem de bu kültürün yükünü omuzlarında yıllarca, asırlarca taşımış olan bu insanlara  en azından devletimizin sahip çıkarak, bu insanlara asgari ücretli olarak tıpkı devlet sanatçıları gibi her ay maaşlarını verip, ayrıca da sosyal güvencelerini sağlamalarını diliyorum. Artık bana devletim iyi günde değil de böyle zor günlerimiz için lazım. Bu konuyla ilgili ayrınlı plan ve projelerimizin özünü gelecek köşe yazımda paylaşmak istiyorum. Haydi dostlarım hoşçakalın, dostçakalın.

Milas Yöresi Davulcular Zurnacılar Dernek Başkanı

Dursun Girgin Tel: 0532 642 05 39