• 27 September 2020, Sunday 12:16
DursunGirgin

Dursun Girgin

Romanlar haklarını neden aramıyorlar?

Dostlarım merhaba. Türkiye’nin çeşitli yörelerinde yaşayan, kimilerine göre 2 milyon, kimilerine göre 5 milyon, bana göre de en az 10 milyonun üzerinde olan Türkiye’deki Roman vatandaşlarımız neden haklarını savunmuyorlar? Buna engel anayasal bir madde mi var? Evet, anayasal en büyük engel, bu ülkedeki baraj sistemi. Yani yüzde on baraj sistemi neden getirilmiştir? Bu ülkede, kimler ne için bu sisteme dört elle sarılıyor?

Malumunuz bu sistemi 12 Eylül Darbesi getirmiştir. 12 Eylül 1980’den beri yani üzerinden 40 yıl geçtiği halde neden hala yürürlükte?

Işte dostlarım, bana göre 10 Milyon olan Roman nüfusunun göre, 600 milletvekilinden en az 30-40 tanesi Roman milletvekili olmuş olsaydı eğer, bu mecliste Romanların sesi daha gür çıkardı. Ama gel gör ki bir tane Roman Milletvekili ile sözde, Romanların da bu mecliste temsilcisi var deniliyor. Hadi oradan hadi. Sen bütün bunları benim külahıma anlat. Şimdi de biz Roman Kızları’nın bu ülkede eğitimdeki zorlukları aşıp, aşamadıklarını dile getiriyoruz. Zaten balık baştan kokmuş. Nasıl şimdi kalkıp da buyrun vatandaşım gel gel taze balık var diye bağırabiliriz.

Olmaz beyler olmaz.

Bakınız bugün Roman vatandaşlarımızın yoğunlukta olduğu şu illerden dahi birer tane Roman Milletvekili çıkaramıyoruz: Mesela İstanbul, İzmir, Adana, Ankara, Zonguldak, Kırklareli, Edirne, Samsun gibi illerden dahi milletvekili çıkaramıyoruz.

Neden? Milletvekili seçilebilmek için önce   herhangi bir partinin üyesi olacaksın. Yeterli mi? Hayır. O parti içinde saygın bir yere geşmiş olacaksın. Yeterli mi? hayır. O siyasi partinin Genel Başkanıyla aran çok iyi olacak. Bunca  pürüzü aşıp da milletvekili olabilecek Roman vatandaşının alnından öperim.

Evet dostlar gelelim bağımsız aday olma konusuna: O da çok zor. Bu ülkede gerçek demokrasi olmadığı için bağımsız milletvekili adaylarımız çok fazla ilgi görmüyorlar. Sebebi de çok basit; seçilse ne olacak. Hizmet mi verebilecek? Işte bütün bu nedenleri bir araya getirdiğimiz zaman bu ülkede Roman vatandaşlarımız asla seslerini duyuramazlar. Ne kızlarını, ne de oğullarını şöyle yüksek okullarda okutup da bu ülkenin yönetiminde, idaresinde ve de siyasetinde söz sahibi olabilirler. Onun için ez cümle. Ben bir Roman kardeşiniz olarak diyorum ki. Türkiye’de asıl sahipsiz olan bir etnik köken varsa onlar da bu ülkede yaşayan, bu ülkeye çok büyük ekonomik ve de kültürel katkılar sağlayan milyonlarca Roman vatandaşımızdır. Bir tek misal vereceğim sizlere. Çöp yığınları arasından çeşitli maddeleri ayrıştırarak ekonomimize yeniden kazandıran, sokak başında ayakkabımızı boyayıp da güzel bir görünüm veren, keza bu ülkedeki bir çok el sanatlarının gelişip, yayılmasında öncü rol oynayan bu güzel insanlara bu ülkede yaşayan 85 Milyonun bir minnet borcu vardır.

Aslında bu aşamaları Türkiye’nin çoktan aşmış olmasını dilerdim.

Değerli dostlarım ilk Roman açılımından bu yana  Roman isminin geçtiği her toplantıya, her oturuma gönüllü olarak hep koştum. Peki sebeb neydi: Bu insanların yıllardır birikmiş o kadar çok kronik sorunları var ki sormayın. Bunların bir çoğu kamuyla paylaşılmayacak kadar abesle iştigal konular. Işte bunları anlatalım istedik. Bizleri dinlemesi gerekenler hep konuştu. Bizler de koyunun kaval dinlemesi gibi hep dinledik.  Sonuç malum.  Bu camianın sorunlarının onda birini bile hala çözebilmiş değildir. Peki neden.. neden.. neden?.. Geliniz bu nedenleri sevgili Roman gençleri, biracık da etrafınızdaki siyasetçilere sorun, sorgulayın olmaz mı?

Haydi dostlarım hoşça kalın, dostça kalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık