• 10 April 2020, Friday 10:21
DursunGirgin

Dursun Girgin

CESARETİN ÖNEMİNE BAKIN

Dostlarım, merhaba. Yıl 1974. İlk muhtarlık yıllarım. Köy bütçemde tabiri caizse kör metelik dahi yoktu. Nasıl olsun ki? Bu köy halkı 1800’lü yıllarda buraya göçebe olarak gelmişler. Ne tam doğru dürüst suyu var, ne yolu var, ne de belli başlı bir geliri var. İşte böyle bir köye muhtar oldum. Bugünkü gibi öyle 2-3 bin lira da maaşım yok.

Sadece o günkü köy kanunları gereği, hane başı 20 TL ‘salgın salabilme’ yetkimiz var. Çoğu hane reisi bu paraları vermedikleri için, bir köy ihtiyar heyeti kararı ile bunu da iptal ettim. Çünkü bu köy halkının gerçekten de o sıralar çoğunun üzerinde sağlıklı bir evi dahi yoktu. İşte böyle bir köye tam 3 dönem muhtarlık yaptım. Bu arada bakın neler yaptım. Bir tek çeşmemiz vardı, ölünün gözünden yaş bekleme misali 1 saatte bir desti su alabilirdik. Muğla'ya köy hizmetlerine gide gele yol ettim. En sonunda Karakuyu, Köşk, Ovakışlacık ve Küçükdibekdere köyü ortaklaşa bir kuyu kazdırdık. Bu sıralar öyle dağdan taştan su çıkarabilen aletler yoktu. Neyse bu kuyu kazıldı, suyu bulduk, ancak ‘çatal kazık yere girmez’ atasözü ile karşı karşıya geldik. Büyük bir haksızlığa maruz kaldık Ovakışlacık halkı tarafından. Neyse ben hem kendi başıma, hem de köy halkının başına bir bela almamak adına birçok yerde araştırmalar yaptım. Ve sonunda Denizli’den düğünden gelirken yol kenarında bir sondaj makinesi gördüm. Arazi de kayalık, taşlık bir araziydi. Araçtan indim ve bir saat o makinenin çalışmasını izledim. Sonuçta makina sahibi ile bir sohbet yaptım ve dedim ki “Dostum bak, benim köyüm bir göçebe köyü. Yani senin anlayacağın fakir bir köy. Gel bizi şu susuzluk çilesinden kurtar, ne olur”. Yalvar yakar. “Ben sana kendi imkanlarımla sadece 500 TL verebilirim, artı makinenin yakacağı mazotu da veririm.” Ve anlaştık. İşte o günden sonra öyle gelişmeler oldu ki Dibekdere’de sormayın. Milas yöresinde belki de bir ilke imza attık. Sert zeminden su çıkarma ve 5-10 gün içinde suyu bulduk. Zaten köyümüzün içinde 4-5 tane sokak çeşmesi için köy hizmetleri tarafından plastik borular döşenmişti. Derken köyüm, suyu görünce haliyle bana itimat edenlerin sayısı çoğaldı. Bu arada şunu da söyleyeyim ki sudan önce bir de cami yaptırmıştım. Derken, 1 kademeli türbün alıp kuyuya bağladık. Sonuçta türbünün gücüyle sokak çeşmelerinin hepsinden de su aldık. Tabii ki su depomuz olmadığı halde. Bir yandan Köy Hizmetlerini çağırdım. Bizim kaldığımız kuyuyu daha iyi bir hale getirmeleri ve de bir depo ile bu sudan her evin rahatça su alabilmelerini sağlamaları için faaliyete geçtik.

Sonuçta dostlarım, hiç geliri olmayan bir köye başta okulu, cami, suyu, elektriği olmak üzere birçok hizmetler yaptım. Bunları neden anlattığıma gelince, cesaret çok önemli bir şeydir. Mustafa Kemal Atatürk, eğer cesaretli olmasaydı, pasif bir lider olsaydı bugün Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet olmazdı. Yani cesaretin önemini şimdi anladınız mı değerli dostlar?

Türkiye cesaretli olmadı. Tıpkı Rusya gibi geç de kalmış olsa derhal milli ekonomi modeline geçmeli. Yoksa bu millet öyle göstermelik çarelerle, bu vatan asla kurtulamaz. Hiç vakit kaybedilmeden derhal yeterince Merkez Bankası para basıp, sayın Maliye Bakanı da artık bir müjde vermeli. Fakir halka bu virüs bitene kadar her eve en az asgari ücretten az olmamak kaydıyla maaş vermeli, akabinde de artık Türkiye 1923'te olduğu gibi bir seferberlik yapmalı. Başta sağlık, eğitim, sanayi, tarım; her yönüyle bu ülke tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lidere şu anda şiddetle ihtiyaç duyuyor. Değerli dostlarım, izah etmeye çalıştım. ‘cesaret, cesaret, cesaret’..

Bu ülkede un var, şeker var, şükürler olsun suyumuz da var. Sadece bu maddeleri karıştırıp da helva yapabilecek liderleri ihtiyacımız var. İşte o kadar, kusura bakmayın. Çok laf deliye anlatılır. Haydi dostlar; hoşça kalın, dostça kalın.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık