• 09 April 2016, Saturday 18:31
DursunGirgin

Dursun Girgin

Tek kelimeyle, ‘insanlarımıza ve ülkemize yazık oluyor’!

Dursun GİRGİN

Dostlarım merhaba.

Evet, her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz. Evleri barkları yıkılan insanlarımız, işinden ve işyerinden olan insanlarımız artık bir sonrasını bırakınız da bir saat sonra nasıl musibetle karşılaşacağını dahi bilemiyor. Peki bütün bu olayları durdurabilecek aklı başında siyasetçilerimiz yok mu bu ülkede? Nedir bu aymazlığın sonu nereye varacak? Basın susuyor, meclis susuyor peki ne oluyor ey millet, yoksa hepimiz de mi akıl tutulması yaşıyoruz. Evet, maşallah kimi siyasetçilerimiz insan öldürmeyi bir hüner sayıyor, kimi siyasetçilerimiz de hak arama yolunun silahla olacağını düşünerek, hatta bu tür cahilce işlere destek vererek güzelim vatanımıza yazık ediyoruz. İnsanlarımız ölüyor, insanlarımız can güvenliği korkusuyla sokağa çıkamıyor. Allah aşkına kimdir bu olayların sorumluları, neden hesap vermiyorlar? Koskoca bir ülke açlık, yoksulluk yetmezmiş gibi şimdi de can ve mal güvenliğimiz kalmadı ve halâ insanlarımızı öyle bir hale getirdik ki kimsenin ağzını bıçak açmıyor değerli dostlarım.

Geçen gün birilerini kahvede konuşurken duydum, güya ölenlerin içinde kimisi HDP’liymiş, kimisi de CHP’liymiş. Onun için pek fazla üzülmüyormuş ...!

Allah aşkına şu kafaya bakınız, bu güzelim cennet vatanı ne hallere getirdiler gelin de görün. Tabii ki bu ülkenin en sorumlu makamında olanlar eğer insanlarımızı ‘senin adamın benim adamım’ diye ikiye ayırırlarsa işte sonuç böyle olur. Yani dün rüzgar ekenler bugün fırtına biçiyorlar.

Ta 2003’lü yıllarda bir Iraklı Müslümanın bedduasına şahit oldum, ciğerlerim paramparça olmuştu değerli dostlarım. Irak, İran, Libya, Mısır ve Suriye bizim din kardeşlerimiz. Gel gör ki bugün din kardeşlerimiz kin kardeşimiz oldular. Çevremizde bir tek dost Müslüman ülke kalmadı. Sonuç olarak bu ülkelerle bizler sözde hem din kardeşiyiz, hem de çoğu İslam ülkesiyle komşuyuz. Bütün bunlara rağmen şu son günlerin siyasi gidişatına bakar mısınız ...

E, ne yapalım dostlar bu millet halâ uyuyorsa birkaç kişinin bağırıp çağırması neyi değiştirir ki. İnsanlarımız tıpkı Nuh tufanındaki gibi İstanbul’da terör mü oldu hop deyip şehir dışına kaçıyorsa, Ankara’da terör mü var hop şehir dışına kaçıyorsa ve birkaç gün sonra sanki hiç bir şey yokmuş gibi yaşamaya devam ediyorlarsa, evet Nuh tufanında da Nuh peygamber başta en yakınlarına olmak üzere gelecek felaketleri haber verirken içlerinde kendi oğlu dahi, “Ne yani seller gelse ne olur dağlara çıkarız” diyerek bir nevi gelebilecek o felaketlerden kurtarabileceklerini sandılar. Ama nafile. İşte bugün de bir benzer felaketi yaşıyoruz. Terör yüzünden suçlu suçsuz ayrımı gözetmeksizin sokak ortasında, otobüs durağında, tren garında yüzlerce, binlerce insanlarımız can veriyor. Ve bu vahşet her geçen gün artarak devam ediyor.

Evet dostlar, yüce rabbim vatan bozgunluğu yaşatmasın şu yüce milletime. Ancak şunu da söylemeden edemeyeceğim: Yarın bir gün korkarım ki bu ülkede terörün tanımı o kadar genişleyecek ki, artık iki satır yazı yazan da, hatta şu partiye oy veren de belki de terör suçuyla yargılanacak. Bu ne gaflettir Allah’ım. Elbette ki insanları öldürmek, gerek yasalarımız nezdinde, gerekse yüce dinimizin emirleri çerçevesinde çok büyük bir günahtır. Hatta suçsuz yere bir cana kıyan kişi için de ebedi olarak cehennemde kalacaktır buyuruyor. Ama gel gör ki bu ülkede öyle din tacirleri var ki, sormayın. İşte en büyük terörist bence yüce Allah’ın emirlerini saptıranlardır. Ama her nedense bu tür insanların fetvalarını, sözlerini dinleyen o kadar çok cahil insanlarımız var ki, işte bu cehaletin eseridir bugünkü canlı bombalar. Onun için ey analar babalar, lütfen yavrularınıza sahip çıkın. Çocuklarınızın çevresindeki insanları iyi takip edin. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, bugün özellikle de büyük şehirlerimizde binlerce ajanlar dolaşıyor. Kimisi çocuklarımızın beynini yıkıyor, kimileri de gencecik yavrularımızı dinden çıkarıyorlar. Lütfen bu söylediğimiz sözleri sakın ola ki hafife almayın, yarın çok geç olabilir. Onun için ey analar babalar yavrularınıza dikkat edin, çok kötü bir dönemden geçiyoruz ülkecek. Allah bu güzel vatanımızı bölüp parçalamak için mücadele eden iç ve dış düşmanlarımızın şerrinden bu cennet vatanımızı korusun, amin.

Elimde şu anda 21 Mart 2016 tarihli Önder gazetesi var, ikinci sayfada sayın Avukat Mustafa İlker Gürkan beyin terör tanımlamasını okudum, çok mükemmel. Bugün çayın taşıyla çaydaki kuşları vuranlar var. Ama bizler halâ uyuyoruz. Evet, bir gün uyanacağız ama o gün de ne yazık ki ne çayda taş kalacak, ne kuşlar. İşte bu nedenle diyoruz ya “uyan da sarıçaya balığa gidelim” diye. Evet eskiden sarıçayda aynalı sazandan tutun da, kefal dahi avlardık. Bugün sarıçayda balık kalmadığı halde halâ bu millet uyumaya devam ediyor.

Bilmem anlatabildim mi? Hayırlı rüyalar Türkiyem.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık