• 12 November 2020, Thursday 8:41
DursunGirgin

Dursun Girgin

GEL DE SEN ATATÜRK’Ü ARAMA

Dostlarım merhaba. Her  zaman yatarken, uyanıkken hep bu milletin hali ne olacak diye düşünür dururum. Sağolsun bu aralarda eş dost bildiğim tüm dostlarım halimi hatırımı sorup dururlar. Değerli dostlarım ben tüm siyasilere aynı mesafedeyim. Ancak ATATÜRK’ü sevmeyenleri ben de sevmem. Çünkü; ATATÜRK olmasaydı belki ben, sen, hepimiz bu dünyada olurduk ama babamız Coni mi olurdu yoksa Kristof mu olurdu orasını bilemem. Işte ATATÜRK’ü bana sevdiren başlıca neden: ATATÜRK bu vatanı dünyanın elinden canı pahasına kurtardı. Yetmedi o kısacık ömründe öyle akıl almaz başarılar sergiledi ki eğer ATATÜRK’ün yolunda bugünkü ve bundan önceki siyasiler sapmamış olsalardı, inanın şu an bu ülkenin kişi başına düşen yıllık geliri en az 20 Bin Dolar olurdu. Peki ATAMIZIN ölümünden önceki o şahane kalkınmaya bir bakın. Kurulan fabrikaların, yapılan kalkınmaların haddi hesabı yok. Bir de ATATÜRK’ün ölümünden sonrasına bir bakın, tam tersi. Atatürk, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ demiş. Sonraki siyasilerin hemen hemen hepsi de sanki tam tersini yapmışlar. Atatürk fabrikalar yapmış, günümüz siyasileri yapılanları satıp, savmışlar. Gel de sen şimdi bu milletin hakkını, hukukunu koru. Istesen de zaten bundan sonra koruyamazsın da…

Değerli dostlarım, dünyanın hiç bir yerinde körü körüne, mahalle takımı tutar gibi siyaset yapan millet yoktur. Bu sadece Türkiye’ye özgü bir anlayıştır. Işte bu gün gerçekleri anlatmakta o kadar zor ki… Sormayın. Böyle bir zamanda bir lider lazım. Bu ülkeyi tam bağımsızlığa kavuşturacak bir lider lazım. Satılıp, savulan tüm değerlerimizi yeniden derip, toplayıp, kamulaştıracak bir lider lazım. Bu ülkede yabancılara satılan tüm topraklarımızı yeniden derip, toparlayıp, kamulaştıracak bir lider lazım. Yeniden büyük Tükiye’yi kurabilecek ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkelerini özümsemiş liderler lazım.

Evet dostlar, yeniden bu ülkeyi ABD’nin Fransa’nın, Yahudi’nin, Avrupa’nın dediğine değil, bu milletin sesine kulak veren, tarımımızı, hayvancılığımızı yeniden şaha kaldırabilecek bir lidere ihtiyacımız var. Hem de acilen.  Öyle Fransız mallarını boykot etmekle falan bu ülke tam bağımsız olamaz.  Ta ki, ne zaman bu ülkede asgari ücret 10 Bin TL oldu, işte o zaman Fransa’sı da Almaya’sı da, ABD’si de, Avrupa’sı da sana kul olur. Köle olur. Evet bunun da böyle olabilmesi için bu ülkenin ekonomisinin çok çok güçlü olması lazım. Işte bunun için diyorum ki madenlerimizi yok pahasına satmayın. Topraklarımızı bir kağıt parçasına değişmeyin. Ne olur bir an önce  ATATÜRK’ün Türkiye gerçeğine dönün ve milli ekonomi modeliyle gelin şu cennet vatanı, gerek Orta Doğu’nun gerekse Avrupa’nın lideri yapalım. Bunun da yolu tabi ki yine siyasetten geçer. Bunun yolu da belli, yordamı da belli yani. Ey Türk Milleti öncelikle ATANI TANI. O zor günlerde ne büyük başarılar göstermiş. Lütfen bunun için rahmetli Haydar Baş Hoca’nın Hoşgeldin Atatürk kitabıyla, milli ekonomi modeli kitapçığını oku, gerisi kolay.

Bugün depremi bahane eden zavallılar yine kan kusmaya devam ediyorlar. Bu tipler dün de böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacaklardır. Ey benim güzel İzmirim seni ben çok severim. Sen ki Yunan’ı denize dökensin. Sen ki ATATÜRK’ü bağrına basansın. Onun için yobazlar asla seni sevmezler ve de  sevmeyeceklerdir. Haydi dostlarım hoçakalın, dostça kalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık