• 12 January 2021, Tuesday 8:43
DursunGirgin

Dursun Girgin

Ne ekerseniz onu biçersiniz

Dostlarım merhaba. 2021 yılının tüm insanlık alemi için uyanış yılı olması dileğimle sözlerimi başlamak istiyorum. Acısıyla tatlısıyla koca bir yılı daha geride bıraktık. Peki kazanan kim, kaybeden kim hiç düşündük mü? Bütçe görüşmeleri her ne kadar gizlense de basından veya muhalefetten öğrendiklerimizin yanı sıra internet medyacılığına yansıyan bilgilere göre çok şeyler öğrendik. Tabi ki görünen köy kılavuz istemez misali, artık ne saklıda ne de sırf muhalefet olsun diye söyleyecek sözümüz kaldı. Herşey açık seçik söyleniyor. Şu anda bir asgari ücret tespit edildi. Bunun da alt yapısını ne yazık ki iktidarla muhalefet birlikte attılar. Kimisi dedi ki asgari ücret 3000 TL olsun kimisi 3500 olsun. Neticede işverenle hükümet masaya oturuldu ve 2825 TL 90 Kuruş asgari ücreti belirledi. Sonuçta ağızlar kapatıldı. Tabi ki zarara uğrayan ne iktidar, ne işveren, ne de muhalefetti. Zarara uğrayan yine işçi, emekli, dul, yetimler ve çiftçiydi. Çalışan memurumuzdu.

Değerli dostlar eğer asgari ücret 10000 TL olsun diye bir tez ortaya atılmış olsaydı, tabi o zaman da hemen iktidar, ‘al hükümeti de sen asgari ücreti 10000 TL yap da görelim, hadi bakalım’ deseydi, muhalefetin buna cevabı ne olurdu acaba? Ama aynı soru veya görev bugün Sayın BTP genel Başkanı Hüseyin Baş’a verilmiş olsaydı inanın Türkiye’nin çehresi 6 ayda değişirdi. Bütün bunları şu nedenle söylüyorum. Hem iktidarı, hem muhalefeti saatlerce dinledim. Inanın hiç birisinin ne planı var, ne de projeleri. Sadece şu anda Kanal İstabul’la bu yüce milleti oyalayan AKP, 20 senedir bu ülkeyi yönetiyor olmasına ragmen ne yazık ki bugün şu zor günlerde dahi ülkemizi nasıl yöneteciklerini dahi bilemiyorlar. Işte bu nedenle de bir sen, bir ben kavgası almış başını gidiyor. Bu millet bu asgari ücretle nasıl geçinir? Bankalara olan borçlarını nasıl öderler? Bunların cevabı ne yazık ki ne iktidarda var, ne de muhalefette. Evet tek bir çözümü var: Türkiye’nin artık sen ve ben kavgasından bıktık. Çare üretin beyler. Bu ülkenin yer altı kaynakları ha bire yabancı ülkelerce sömürülüyor. Millet aç, millet işsiz. Bankalara gırtlağımıza kadar borca dolduk. Hele şu pandemi nedeniyle borç bini, yüzbini aştı. Dün Çin’e kolera aşısını bedava veren Türkiye ne yazık ki bugün vatandaşına korona aşısını dahi yaptıramaz duruma gelmiş. Çok yazık. Yani Çin 1938’li yıllarda Türkiye’den kolera aşısı alırken, bugün virüs covid 19 aşısını verebilecek duruma gelmiş. Peki bizim siyasiler ne yapıyor? Akşamı sabahı Bay Kemal, bay Tayyip’le geçiriyorlar. Tıpkı horoz kavgası gibi. Işte bu nedenle diyorum ya ey milletim artık uyan. Senin ülkendeki sırf  bor madeni bu ülkenin yer altı kaynağı olarak yeter de artar bile. Yani bu ülkede 10000 TL asgari ücret olması için hiç bir engelimiz yok. Tek bir engelimiz var o da yıllardır bu ülkeyi ABD ağzıyla yöneten siyasetçiler. Evet bu idarecileri seçen biziz. O halde hiç kimsenin asgari ücretten şikayet etmeye hakkı yoktur.

Işte o kadar; bilmem anlatabiliyor muyum?

Haydi dostlarım hoşçakalın ve 2021 yılınız hayırlara vesile olsun inşallah.

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık