• 06 September 2022, Tuesday 11:14
DursunGirgin

Dursun Girgin

SANATI VE SANATKARI YAŞAT Kİ KÜLTÜR YAŞASIN

Dostlarım merhaba. Kültürü anlatmak için önce onu doyasıya yaşamak gerekmez mi? Kültüre sözde sahip çıktığını sananlar aslında kimisi rant peşinde kimisi de siyasi çıkar peşindedir. Bütün bunları nereden mi biliyorum? Çünkü bu oluşumların tam ortasında yaşayan bir kültür dostu olarak ta 1970’li yıllardan beri hep mücadele ederim. Öyle ki 1970 yılında askerden terhis olup köyüme geldiğimde sanki bir virane gibiydi Dibekdere. Ta o yıllarda başladı Dibekdere sevdam. Amacım şuydu: yaşayıp doğduğum köyüme sahip çıkmak, o köyü yaşanabilir bir köy haline getirebilmek. Hiç de kolay olmadı. Zaten adam gibi adam olanlar diyet ödemişlerdir. Tarih boyunca bu böyle olmuştur. Yani kültür konusunda da Muhtar Dursun’un sırtına binerek bir yerlere yükselen o kadar çok insan var ki hangi birini anlatayım ki? Ben ak dedim onlar kara dedi. Zaman gelecek görecekler ki bu güzelim kültüre ne büyük zararlar verdiklerini anlayacaklar. Ama belki de ben olmayacağım o zaman hayatta. Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk’ün de dediği gibi, birileri ölümü anlat bize dediklerinde aynen şöyle söylüyordu: Ne bileyim ben şu an hayattayım ama ölüm geldiğinde ben olmayacağım ki, neyini anlatayım? Ölümün dediği gibi bugün bu kültüre zarar verenler bindikleri dalı kestiklerinin farkına varırlar belki de işte o zaman da Muhtar Dursun olmaz değerli dostlarım. Şu aralar öyle garip konularla karşılaşıyorum ki sormayın. Bazı düğünlerde uyanıklar zurnacıların, davulcuların sırtından para kazanmaya çalışıyor. Mesela para savurmak artık moda oldu. Adam geliyor 50 TL para bozduracak nerdeyse 500 TL’yi alıp tekrar o parayı atmadan cebe indiriyor. Böyle tiplerde nereden çıktı derseniz yine bizim kendini bilmez zurnacı ve davulcu arkadaşlarımızın yarattığı bir adam kandırmacadır.

Yıllar önce “Ben şöhret olacağım.” diye birçok yerlere bedavaya düğünlere derneklere giden sözde tanınmış zurnacılar, mal sahibi mülkü sahibi oldular ama, yanlarında çalıştırdıkları zavallılar bir topal eşek sahibi bile olamadılar. Tabiri caizse boğaz tokluğuna çalıştılar ve baktılar gördüler olmuyor, yıllardır ekmek yediği arkadaşlarını terk ettiler ve bugün o sözde meşhur zurnacılar ne tem dürüst davulcu bulabiliyorlar ne de dem zurnacı. İşte böyleleri bindiği dalı kesenlerdir. Bugün de bu tür insanların şerrini şerbetini, doğru dürüst müziğini icra eden insanlar çekiyorlar. Evet dostlarım, bütün bu konuları neden dile getiriyorum, biliyor musunuz? 2-3 haftadır oğlanlarımla birkaç düğüne tam kadro iştirak ettim ve herkes huşu içinde 6 davul 6 zurnanın meydana getirdiği o güzelim türküleri, o güzelim bozlakları, o güzelim sanat müziklerini dinleyenlerin ?’u şunu söylüyorlar bana: “Dursun Amca iyi ki sen varsın, senin yetiştirdiğin evlatlar var. Hemen hepsi tüm halka karşı saygılı hem de hepsi sanatlarının ehli olmuşlar. Ne mutlu senin gibi bir babaları var. Ne olur bu güzelliklerden bizleri mahrum etmeyin. Her yerde hep seni, senin yavrularını her düğünde görmek istiyoruz.” Bu şekilde adeta yalvarıyorlar. Aslında gönül arzu ederdi ki bu tür kadroların sayısı çok olsun çünkü Dibekdere zurnası davulu ta Antalya’ya kadar gidip geliyor. Bu tür kadroların sayıları ne kadar çok olursa o kadar çok arz ve talep olacaktır. Yeter ki içimizdeki kültür yobazları kaş yapayım derken göz çıkarmasınlar. Artık bundan sonra kültür yobazları bu kültüre fazla zarar da veremeyeceklerdir çünkü bu güzel kültür cenneti güzel Muğla’nın kentleriyle, köyleriyle daha güzel günleri görmeye hakları vardır. Nasıl ki güneş balçıkla sıvanamazsa güzel olan, sanatının hakkını verenler de o derece rağbet görmeye devam edeceklerdir. Hadi dostlar; daha güzel, daha mükemmel zurna davul ekipleriyle buluşmak üzere hoşça kalın, dostça kalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık