• 01 June 2022, Wednesday 16:26
DursunGirgin

Dursun Girgin

İnsanlığın hayrı için yıllarını verenler

Dostlarım merhaba. Yıllar önceki bir anımdan söz açarak, bugünleri anlatmak istiyorum. Şöyle ki; yıllar 1979’lu günleri gösteriyor. Konuyu yine itilen, kakılan, nefesinden vergi istenen köy, Dibekdere, bu insanlar! O gün de bu gün de hala insan onuruna ve de sanatına yakışan bir hayat tarzına kavuşabilmiş değiller. Neyse… ben geçmişi anlatacağım. Konu vergi meselesi: Araştırmacı gazeteci Sayın Uğur Dündar’ı aradım. Sağolsun bizleri kırmadı. Dibekdere’ye geldi. O güzel insanlar çekmiş oldukları çileleri bir bir anlattı. Biz dertlerimizi Uğur Dündar’a anlattık. O da yetkili ve de etkili makamlara anlattı. Daha doğrusu bizim sesimize, bizim sazımıza o gün tüm kısıtlı imkanlara rağmen anlatarak ses verdi. Bizlere yol gösterdi. Taaa o günden beri Uğur Dündar’ı çok severim. Asla da bu insanın bu ülke için kötü sözlerini hiç duymadım. Uğur Dündar’la nasip olsa da şu günün Dibekdere’sini yine konuşsak. Ben bir Dibekdere sevdalısı olarak Uğur Dündar’ı aradım . Geçmiş olan 43 yılın ardından ‘gel dostum seni davullarla-zurnalarla karşılayalım’ dedim. Ne de olsa bir fincan kahvemizin hatırı vardır, herhalde.

 Evet değerli dostlarım bugün doğruları söyleyenlerin 9. Köyden kovalandığı bir devirde yaşıyoruz. Ama ben ve benim gibi düşünenler yılmadan, bıkmadan, usanmadan o doğruları hala bağıra bağıra anlatıyorlar. Evet gelelim 40 yıl sonrasına. Hamd olsun bugün bu gariban insanlardan vergi alınmıyor. Sağ olsun. Eski CHP Milletvekilimiz Sayın Fevzi Topuz ve AKP Muğla Milletvekili Sayın Nil Hıdır beylerin de katkı ve yardımlarıyla 2010 yılında Maliye Bakanlığı’nca yayınlanan bir genelde ile bu insanların uğradığı haksızlık ortadan kaldırıldı. Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler. Nereden nereye değil mi?

Dostlarım bundan 43 yıl önce mücadelesini verdiğimiz bir haksızlığın ortadan kalkması ile rahat bir nefes almanın huzurunu yaşıyoruz.

Evet Sayın Uğur Bey, kulakların çınlasın. Eğer lütfedip de 40 yıl sonra tekrar Dibekdere’ye gelmek istersen buyur gel. Hem Dibekdere’nin nereden nereye geldiğini gör, hem de 250-300 yıllık zurna- davul kültürünün nereden nerelere nasıl geldiğini… şu fani dünyadan göçüp gitmeden gel de bir daha laflayalım. Gelecek olursan şayet mutlaka hafta içi günlerde gel ki tüm zurnacı-davulcuların evde oldukları bir tarihi denk getirelim. Haydi dostum seni bekliyoruz. Kısacası şunu anlatmaya çalışıyorum; siz siz olun iyiklere hep alkış yapalım, kötülüklere de hep elimizle dilimizle engel olalım. Duyuyorum, görüyorum da birçok yazar, çizer, araştırmacılar çok zor günler yaşıyorlar. Bu da beni çok üzüyor. Neden birbirimize saygıyla ve de sevgiyle bakmıyoruz? Demokrasiyi neden doyasıya yaşayamıyoruz şu güzelim cennet vatanımızda? Neyse, elbet o güzellikleri de yaşadığımız günleri bir an önce görmek dileğimle.

Neşet Ertaş’ın güzel türküsünün sözleriyle yazımı kapatmak istiyorum;

‘Doyulur mu doyulur mu?

Canana doyulur mu?

Canana kıyanlar

Hakkın Kul’u sayılır mı?’ diyen o güzel dost canlısı, halk ozanımızı rahmetle anıyoruz.

Sürçü lisan eyledikse af ola.

Hoşça kalın dostça kalın güzel dostlarım.

Bir Dibekdere sevdalısı, eski muhtarı, eski zurnacılar davulcular dernek başkanı Dursun Girgin.

Tel: 0532 642 05 39 – 0535 602 6646

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık