• 07 September 2019, Saturday 11:32
DursunGirgin

Dursun Girgin

“ÖNCE VATAN, GERİSİ TEFERUAT” DERLER YA…

(Yazı, Zurnazen Festivali’nden önce yazılmıştır- ÖNDER)

Dostlarım merhaba. Eylül ayında yine Zurna Zen Festivali yapılacak. Ha! Bu arada da ön görüşmeler çerçevesinde Sayın Ünal Yörük Dibekdere’ye gelip, bizleri ziyaret etti. Sağ olsun, Ünal Yörük’ü çok severim; ustalarına ve de büyüklerine karşı saygılı bir gençtir. Benim sözüm ne Ünal Yörük’e ne de Zurna Zen Festivali’ne. Dikkat ederseniz Sevgili Dostlarım, ağzımdan çıkan veya çıkabilecek her sözü itinayla seçerim. Bu cümleden hareketle, önce vatan dedik.

Peki nedir bu “Önce Vatan” sözümün altında yatan mesele. Elbette, önce Dibekdere demek istiyorum. Öncelikle Dibekdere Köyü’ndeki genç yavrularımızın tanıtımıdır. Peki 2013 yılından beri Zurna Zen Festivali yapılıyor. Dibekdere’nin bu tanıtımdan kazancı nedir? Veya şöyle söyleyeyim: Muhtar Dursun gibi, yıllardır Çomakdağ Kızılağaç köyündeki düğün güreşlerindeki ‘Baş Pehlivan’ gibi zurnanın kıspetini dövmüş bir ‘Kültür Adamı’nı dahi eğer hâlâ Milas merkez dahil, birçok köy veya mahallesi tanıyamamışsa bizim yöremizin, başta yerel yönetimin ve yerel yöneticilerimizin şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekmez mi?

Evet dostlarım; yine 16 Ağustos 2019 tarihindeki Narhisar köyümüzdeki şenlikten bahsetmek istiyorum. Hiç kimse alınmasın; böylesine güzel bir etkinlik hakkında yerel basında dahi bir satır yazı görememek beni kahretti.

Şu aralar biliyorsunuz bir Suriye meselesi sıcağı sıcağına gündemde. Hatta bu mesele öyle bir hal aldı ki; iktidar partisinin İstanbul’u 800 bin oy farkıyla kaybetmesine sebep oldu. Nedir bu meselenin iç yüzü? Benim yöremde yüzlerce zurnacı ve davulcu var. Bu insanlar her düğün sezonunda tabiri caizse açlıktan ekmek sacının üzerinden ekmek kapışan çok nüfuslu bir aile misali… Bu insanların yüzde 80’i yarı aç yarı tok yaşarlarken, bizim kalkıp da tıpkı Suriyelilerde olduğu gibi kendi açımızı bırakıp da, Yunanistan’ın, Bulgaristan’ın veya diğer yörelerin, ülkelerin sanatçılarına zevk sefa içinde izzeti ikramda bulunmamıza doğrusu hiçbir söz bulamıyorum söyleyecek. İşte bu konular elbette ki siyasetimizi de etkiliyor. Keşke küçük çaplarda her ilçemizde de ulusal bağlamda tamamen yöremizin davulcularının ve de zurnacılarının iştirak ettiği davul zurna şenlikleri yapılmış olsaydı. Ve bu şekilde o garibanların da ceplerine üçer beşer kuruş ekmek parası katabilseydik.

Evet, “Dost acı söyler” derler. Yöremiz insanı daha Muhtar Dursun’u bile tam manasıyla tanıyamamışken, bizim burada Zurna Zen Festivali aracılığı ile Yunanları, Bulgarı tanıtmamız, bilmiyorum ne kadar akıllıca bir iş? Ben bunu değerli yöneticilerimizin takdirine bırakıyorum. Bence “Önce vatan, gerisi teferruattır.”

Sürçü lisan eylediysek af ola! Amacımız üzüm yemektir. Bağcıyı dövmek gibi bir niyetim hiçbir zaman olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Hoş çakalın, dostça kalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık